20. Hukuk Dairesi 2017/5831 E. , 2019/1364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi, davalılardan Hazine ve asli müdahil davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1991 yılında yapılıp sonuçları 13/02/1992 ila 16/03/1992 tarihleri arasında ilan edilen kadastro çalışmasında çekişmeli mahallesinde bulunan 1005 ada 4 parsel sayılı 1228,07 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bağ niteliğinde ... zilyetliğinde olduğu şerhiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra yörede 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan güncelleme çalışması sonucu, 2012 yılında 1005 ada 37, 38 ve 39 nolu parsellere ifraz edilmiştir. Tapu kayıtlarında, 37 nolu parselin beyanlar hanesinde “bu yerin kullanımı ... oğlu ...’a aittir”, “6831 saylı Kanunun 2/A veya 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır” belirtmeleri; 38 ve 39 nolu parsellerin beyanlar hanesinde “orman sınırları içerisinde kalmaktadır” belirtmesi vardır.
Davacı gerçek kişi vekili 13/05/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1005 ada 4 parsel sayılı taşınmaza 1995 yılından beri zilyet olduğu halde ...’ın zilyet olarak belirlendiğini ve tapu kaydında gösterildiğini ileri sürerek taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyet şerhinin iptalini, beyanlar hanesinde zilyet olarak davacının adının yazılmasını, taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir. Davacı ... Yönetimi, TMK’nın 713/6 maddesi uyarınca 38 nolu parselin orman vasfıyla tescili talebinde bulunmuştur.
Mahkemece davalılar Orman Yönetimi ve ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davacının tapu iptali tescil davasının reddine, dava konusu 1005 ada 38 parsele ilişkin davacının (halen zilyet ve tasarrufunda bulunduğunun tespitine) ilişkin talebinin reddine, dava konusu 1005 ada 37-39 parsellerin davacının zilyetliğinde olduğunun tespitine, dava konusu 1005 ada 37 parseldeki (beyanlar hanesindeki bu yerin kullanımı ... oğlu ... Kapan"a aittir) beyanının silinmesine ilişkin davacı talebinin reddine karar verilmiş, davalılardan ... hükmün tashihi talebinde bulunmuş, mahkemece hüküm kısmının 5. bendi "beyanlar hanesindeki bu yerin kullanımı ... oğlu ... Kapan"a aittir" ibaresindeki "..." isminin çıkartılarak yerine "beyanlar hanesindeki bu yerin kullanımı ... oğlu ..."a aittir" şeklinde düzeltilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ve davalılardan Hazine tarafından tüm yönlerden, asli müdahil davalı ... Yönetimi tarafından 38 nolu parsel yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, güncelleme çalışmasına itiraz, zilyetliğinin tespiti ve tapu iptali ile tescil istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 29/06/1945 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 24/03/1980 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 2896 sayılı Kanuna göre 06/05/1986 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. 2010 yılında yapılarak ilan edilen 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca gerçekleştirilen kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
1) Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; tapu maliki Hazine davada davalı sıfatıyla yer almakta olduğuna ve Hazinenin şerhe yönelik davası veya talebi bulunmadığına göre davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2) Asli müdahil Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; incelenen dosya kapsamına, özellikle keşif sonucu uzman orman ve harita bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 38 nolu taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, asli müdahil Orman Yönetimi 21/07/2015 havale tarihli müdahale talebiyle 1005 ada 38 parselin orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep ettiği halde talebi konusunda olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş, bozma nedeni sayılmıştır.
3) Davacı gerçek kişinin temyiz itirazları yönünden; mahkemece şerhe yönelik davada Orman Yönetimi ve davalı gerçek kişi yönünden verilen husumetten ret kararı ve davacı gerçek kişinin tapu iptali ve tescil talebi hakkında davanın reddine dair kararı doğru olmakla birlikte; dava konusu taşınmazların geldisi olan 4 nolu parsel, yörede 1991 yılında yapılıp sonuçları 13/02/1992 ila 16/03/1992 tarihleri arasında ilan edilen kadastro çalışmasında bağ niteliğinde ... zilyetliğinde olduğu şerhiyle Hazine adına tespit edilip itirazsız kesinleşmekle Hazine adına tapu kaydı oluştuğuna; dava, tapu kaydındaki davalı gerçek kişinin zilyetlik şerhinin iptali ile tapunun beyanlar hanesine davacı adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi olduğu halde, mahkemece zilyetliğin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi; dava dilekçesine ekli belgelerden 23.04.2004 tarihli davalı ... imzalı Milli Emlak Müdürlüğüne başlıklı dilekçede taşınmazı davacıya sattığı, bundan böyle tüm ecrimisil vergilerinin ... adına yapılmasını istediği yönündeki beyanına, yine İzmir Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğünün 18.02.2014 tarihli ve 6461 sayılı yazısı ekindeki dosyada bulunan ecrimisil ihbarnameleri ve ödeme dekontlarından davacı ...’in 1005 ada 4 nolu parselin kullanıcısı olduğu belirlendiğine, keza keşifte dinlenen davacı tanıklarının dava konusu taşınmazların zilyetliğinin davacıya devredildiğini beyan ettiklerine, keşifte dinlenen davalı ...’ın zilyetliğin davacı ...’e devrettiğini tevil yoluyla ikrar ettiğine, 12/11/2014 tarihli ziraat bilirkişi raporunda 37 ve 39 nolu parsellerin zeytinlik ve meyve bahçesi olarak kullanıldığını belirlediğine, 10/11/2014 tarihli orman bilirkişilerinin müşterek raporunda da bunun teyit edildiğine göre davacının zilyetliğinin tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine ve mevcut şerhin silinmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan aksi düşüncelerle davacının 37 ve 39 nolu parsellerde zilyetliğinin tespitine, 37 nolu parseldeki şerhin silinmesi talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda (1) nolu bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı gerçek kişi ve asli müdahil Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.