8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9963 Karar No: 2019/3613 Karar Tarihi: 03.04.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/9963 Esas 2019/3613 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2016/9963 E. , 2019/3613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVACI(3.Kişi) : DAVALI(Alacaklı) : (Borçlu) : DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece yetkisizlik nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, 10.02.2016 tarihinde mülkiyeti müvekkiline ait malların haczedildiğini öne sürerek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, asıl icra takibinin yapıldığı yer Mahkemesi olan İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu, yasal süresi içerisinde cevaplarını bildirmediği gibi duruşmaya da katılmamıştır. Mahkemece; istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılabileceği, davalının yerleşim yerinin de asıl icra takibinin yapıldığı yerin de İstanbul İli sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile yetkisizlik nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, yasal süresi içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararı davacı üçüncü kişi vekili temyiz etmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK" nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup; bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’un 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nin yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nin 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. 6100 sayılı HMK’nin 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür.Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. HMK"nin 19/4. madde hükmüne göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Somut olayda, asıl icra takibinin yapıldığı yer İstanbul olmakla birlikte, davalı borçlunun yerleşim yeri adresi Sivas’tır. Buna göre, HMK"nin 7/1. maddesine göre davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılıp görülmesi mümkün olduğundan, yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur. Kabule göre de; Mahkemece yetki ilk itirazının kabulü halinde yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken yetkisizlik nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366. ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 03.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.