11. Hukuk Dairesi 2014/1199 E. , 2014/20052 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/09/2013 tarih ve 2013/158-2013/480 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16/12/2014 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin % 45 oranında hissedarı olup, 15 Haziran 2007 tarihli olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini ve aynı toplantıda yönetim kurulu üyelerine 3.500 TL aylık ücret ödenmesine karar verildiğini, ancak ödenmesi gereken ücretin müvekkiline ödenmediği gibi yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklanan diğer haklarının da müvekkiline kullandırılmadığını, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatılmış ise de davalının haksız şekilde takibe itirazda bulunarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi, defter kayıtlarına göre şirketin davacıdan alacaklı göründüğünü, davacının kendi adına bir çok harcama yaptığını, davacı tarafça iddia edilen alacağın varlığını kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiş; açtığı karşı davada ise davacının herhangi bir alacağının çıkması halinde bu alacağın, şirketin davacıdan olan alacağından takas ve mahsup edilmesine, davacı tarafından iddia edilen alacağın takas ve mahsubundan sonra şirketin, davacıdan asgari 115.254,68 TL alacağının bulunduğunu ileri sürerek, bu miktarın davacı-karşı davalıdan avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin davalı-karşı davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin şirketten para almadığını, şahsi harcamalarını şirkete ödetmediğini savunarak, karşılık davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının takip tarihi itibariyle huzur hakkı ücret alacağının 113.281,63 TL, ödenen huzur hakkı ücretleri toplamının 60.027,01 TL olup, davacının huzur hakkı ücretinden kaynaklanan alacağının 53.254,62 TL olduğu, davacının davalı şirket tarafından ödenen şahsi harcamalarının 114.132,27 TL olarak belirlendiği, bu şekliyle takas ve mahsup sonrası asıl davada bir alacağın bulunmadığı, karşı davada davalı-karşı davacı şirketin, karşı davalıdan 60.877,65 TL alacağının olduğu gerekçesiyle asıl davada davanın reddine; karşı davada davanın kısmen kabulü ile 60.877,65 TL"nin karşı dava tarihi olan 26.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davacı-karşı davalı ..."dan alınarak davalı-karşı davacı ...Ş"ye verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.095,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.