Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/1786 Esas 2006/7192 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/1786
Karar No: 2006/7192

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/1786 Esas 2006/7192 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/1786 E.  ,  2006/7192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 28/12/2005
    NO : 570-1136

    Davacı, %9 asgari işçilik ücreti oranı uygulamasının iptaline, gecikme zammı, asgari işçilik ücreti prim borcunun bulunmadığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı şirket, dava konusu işle ilgili olarak kurumun % 9 işçilik oranı uygulamak suretiyle ek prim tahakkukuna ilişkin işlemlerinin iptali ile prim ve gecikme zammı borcu bulunmadığının tesbitini istemiş, Mahkemece bilirkişi heyetinin, % 5 işçilik oranı uygulaması gerektiğine ilişkin görüşünü ve  hesaplamasını dikkate alarak istemin kabulüne karar vermiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı şirketin Tedaş’tan ihale yoluyla Balıkesir İli Suadiye İlçesi alçak gerilim (A G) ve Orta Gerilim (O G) elektrik tesis ve tevsii, işini aldığı işin 27.02.1998-30.11.1998 tarihleri arasında bitirildiği, kuruma bildirimlerin yapıldığı ancak kurum asgari işçilik tespit komisyonunca  yapılan inceleme sonucunda uygulanması gereken işçilik oranının %9 olması gerektiğinin belirlendiği ve  1.3.2002 tarihli yazı ile kurumca yeterli işçilik bildiriminde bulunulmadığı belirtilerek 2.249.928.837 TL. prim, 3.307.395.390 TL. gecikme zammı olmak üzere toplam 5.557.324.227 TL.’nin davacı şirketten istendiği görülmüştür.
    Karara esas alınan bilirkişi raporunda, AG+OG elektrik tesis ve tevsii işinin kurumun 16-192 sayılı  ek genelgesinin 19. sırasında yer alan işe uyduğu ve işçilik oranının % 5 olması gerektiğine ilişkin görüş ve bu oran üzerinden yapılan hesaplama üzerinden sonuca gidilmiştir. Ancak genelgenin 19. sırasında yer alan iş kolunun; alçak gelirim (AG) ve orta gerilim (OG) elektrik şebekelerinin tesis ve tevzii ( tevzii= dağıtma, paylaşma) işi olduğu, dava konusu işin ise, alçak gerilim ve orta gerilim elektrik tesis ve tevsii( tevsii= genişletme, yayma) işi olduğu, bilirkişi heyetinin keşif sonucunda belirlediği, 12 adet trafo binası ve şehir şebekesi enerji dağıtımını teminen  yaklaşık 1300 adet muhtelif beton direk dikimi ve üzerlerine izolatör takıp telleri çekme işinin, tesis ve tevsii ( genişletme , yayma) işine uygun bulunduğu bu  durumda bilirkişilerin tesis ve tevzii( dağıtma, paylaştırma) işine uygun % 9 oranındaki işçilik oranını uygulamak suretiyle, hatalı belirleme yaptıkları anlaşılmaktadır.
    Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından genel düzenleyici idari işlem niteliğindeki genelgelerle 1.1.1994 tarihinden itibaren başlatılan ve halen sürdürülmekte olan ihaleli işler hakkındaki   asgari işçilik uygulamalarına göre bu işlerde işin yürütümü için bildirilmesi gerekli olan asgari işçiliğin bildirilip bildirilmediğinin tesbitinde genelgelere ekli listelerde belirtilmiş işçilik oranlarının, bu oranları itiraz edilmesi ya da listelerde işin niteliğine uygun oranın bulunmaması halinde Bayındırlık Bakanlığı birim fiyat analizleri göz önünde bulundurularak hak ediş raporunun yansımış imalat miktarı, işte kullanılan teknoloji ve diğer somut kriterler esas alınarak, teknik usullerle işçilik oranının belirlenmesi ve bu orana göre noksan işçilik olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, öncelikle dava konusu işi % 9 olarak belirleyen kurum teknik komisyon kararı ve ekleri getirtilerek, komisyon kararında açıklama bulunmaması halinde, kurumdan % 9 işçilik oranının neye göre tespit edildiği hakkında ayrıntılı bilgi alındıktan sonra yukarıdaki açıklamalarda dikkate alınarak gerektiğinde uzman bilirkişi heyetinden yeniden görüş alınarak işçilik oranı ve miktarının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenecek sonuca gidilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu itibariyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun vekilinin   bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 3.7.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.