Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/7622
Karar No: 2010/9411

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/7622 Esas 2010/9411 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/7622 E.  ,  2010/9411 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TEKMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/02/2010
    NUMARASI : 2009/65-2010/14

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak miras bırakanları H.K. murisi S. K.adına tapunun 27/01/2006 tarih, 1 sıra numarasında kayıtlı taşınmazdaki 3/16 miras payının, 10/07/1990 tarihli vekaletnameyle vekil kılınan davalı M. K.tarafından murisleri H.ölümünden sonra diğer davalılara satış yoluyla temlik edildiğini, temlik tarihinde murisin ölü olduğunu, geçersiz vekalete dayalı tescil yapıldığını, vekalet verenin ölü olduğunu bildiği halde yetkinin kötüye kullanıldığını, diğer davalıların da el ve iş birliği içinde olduklarını, iktisaplarının korunamayacağını, satış bedelinin kendilerine ödenmediğini ileri sürerek, yolsuz tescile dayalı satış işleminin iptali ile taşınmazın H. K. mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu  tapunun 27/01/2006 tarih, 1 sıra numarasında kayıtlı taşınmazda 3/16 pay maliki olan davacıların mirasbırakanı H. K. 24/07/1990 tarihinde davalı M.K. satış yetkisini de içerir şekilde vekaletname verdiği ve 14/10/2004 tarihinde öldüğü ,vekil M.K.ise gerek davacıların miras bırakanının ve gerekse dava dışı iştirakçilerin taşınmazdaki paylarını1990 tarihli resmi akitle davalılara 1/2 payla satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar, ölümle vekalet görevinin sona erdiğini bu nedenle davalılara yapılan temlikin geçersiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlar ve diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi suretiyle katılmaları sağlanmıştır.
    Bilindiği üzere, Borçlar Kanununun temsil ve vekalet bağıtını düzenleyen  hükümlerine göre vekalet sözleşmesi tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Bunun doğal sonucu olarak vekalet sözleşmesinden doğan hak ve borçlar tarafların kişiliğine sıkı  surette bağlı bulunmaktadır. Vekil eden, güvenini taşıyan bir kişi seçip işin görülme biçimi hakkında talimat vermektedir. Vekil edenin ölümü,iş görmenin yapılma biçimine egemen olan  iradeyi ve yararı ortadan kaldıracağından, hatta görevin devamını imkansız hale getireceğinden vekalet sözleşmesini sona erdirir.           
    Ancak, vekalet sözleşmesinin ölümden sonrada devam edeceği sözleşmede kararlaştırılmış veya işin niteliğinden anlaşılıyorsa, vekalet sözleşmesinin devam edeceği  7.12.1940 tarih 1938/ 20 Esas-1940/87 karar sayılı İnançları Birleştirme Kararında  açıkça vurgulanmıştır.Bilimsel görüşler de bu doğrultuda gelişmiştir. Nitekim, bu ilke BK."nun 35. maddesi ile eş anlamda hüküm getiren aynı yasanın 397/1 maddelerinde "hilafı mukaveleden veya işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekalet gerek vekilin gerek müvekkilinin ölümü ile.... nihayet  bulur."  şeklinde açıklanmıştır. Buna karşın söz konusu yasanın  37. ve  398. maddelerinde belirtildiği üzere, vekilin vekaletin sona erdiğini öğrenmeden önce yaptığı sözleşmeler vekil edeni veya mirasçılarını bağlar. Ancak, vekil ile sözleşme yapan kişi,  vekil edenin ölümünden haberdar olduğu takdirde değinilen yasa hükmü uygulanamaz.
    Yukarıda değinilen ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, vekaletin ölümden sonra devam edeceği kararlaştırılmadığı gibi, işin niteliği itibariyle ölümden sonra devam edeceğini söyleyebilme olanağı da yoktur.
    Öte yandan; vekilin, vekil edenin ölümünü, başka bir deyişle vekalet yetkisinin sona erdiğini bilerek işlem yapmış olması durumunda, anılan işlemin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve ilk el konumundaki davalının TMK.’nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.
    Ne varki; mahkemece vekilin, satış işleminden önce vekil eden davacıların miras bırakanının öldüğünü bilip bilmediği yönünden hükme yeterli bir soruşturma gerçekleştirilmemiştir.
    Hal böyle olunca, vekil M. K. kendisine vekalet veren davacıların miras bırakanı  H. K.satış işleminden önce öldüğünü bilip bilmediği araştırılarak elde edilecek bulguların toplanmış ve toplanacak tüm delillerle birlikte değerlendirilmesi, vekilin, vekil edenin ölümünden haberdar olmadığının anlaşılması halinde ise payları temellük eden davalıların  ölümden haberdar olup olmadığının tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir.Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.9.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi