11. Hukuk Dairesi 2014/1378 E. , 2014/20048 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/12/2013 tarih ve 2013/10-2013/306 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.12.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 06.10.2009 keşide, 25.03.2011 vade tarihli, 785.000 TL bedelli senede dayalı olarak davalıdan alacaklı bulunduğunu, müvekkilinin giriştiği icra takibinin davalının şikayeti üzerine kendisi yönünden iptaline karar verildiğini, diğer borçlular bakımından takibin devam ettiğini, davalının borcunu ödememek için senet borçluları ve müvekkilini aleyhine suç duyurusunda bulunduğunu, ancak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, keşide edilen ihtarlara rağmen davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek, anılan meblağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senetteki imzanın sahte olduğunu, davacının müvekkiline müracaat hakkının bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davalının imzasının sahte olmadığı, davacının nama yazılı bonoda davalıdan önce keşideciye başvurmadığı, senedin keşide tarihinde yürürlükte bulunan TTK."nın 690. maddesi yollamasıyla 626 ve 642. maddeleri uyarınca, cirantaya müracaattan önce yasal süresi içinde keşideci protesto edilmediğinden, davacının davalıya başvuru hakkını kaybettiği, davacının kambiyo ilişkisi dışında başka bir borç ilişkisi hukuki sebebine de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.