Davacı  1.1.2000 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının SSK"ca bağlanarak faiziyle ödenmesi ve 1.7.1999 tarihinden sonra Büğ-/Kur"a prim borcu bulunmadığının tesbitine     karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen karar vermiştir.
Hükmün davalılar  vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının  1.7.1999 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının sona erdiğinin, bu tarihten sonraki döneme ilişkin prim borcu olmadığının tesbiti ile 1.9.1999, bu kabul edilmez ise 1.1.2000 tarihi itibariyle  SSK’dan yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.  
Mahkeme istemin kabulüne ilişkin hüküm Dairemizce eksik araştırma nedeniyle bozulmuş,  mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de varılan sonuç usul ve yasaya  aykırı olmuştur.
Yapılan incelemede,  vergi dairesinden gelen yazıdan 28.12.2001 tarihine kadar vergi tahakkuk ettirilip vergi kaydının 28.12.2001 tarihi itibariyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda  Bağ-Kur sigortalılık süresinin 28.12.2001 tarihinde sona erdiğinin kabulü ile 28.12.2001 tarihi sonrasına ilişkin olarak Bağ-Kur’a  prim borcu bulunmadığının tesbitine, Bağ-Kur zorunlu sigortalılığı ile çakışan 1.7.1999 ile 31.12.1999 tarihleri arasındaki SSK zorunlu sigortalılık süresinin  iptaline karar  vermek  gerekir. Öte yandan bu koşullar altında 1.1.2000 tarihi itibariyle SSK’dan yaşlılık aylığı bağlama  koşullarının da  oluşmadığı ortadadır.
Mahkemece yukarıda belirtilen bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın  yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.6.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.