Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5802
Karar No: 2021/7114
Karar Tarihi: 23.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/5802 Esas 2021/7114 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/5802 E.  ,  2021/7114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ



    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit ve istirdat davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ...A.O vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı ...A.O vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, ... 5.Noterliği"nin 05/10/2012 tarihli..... yevmiye numaralı vekaletnamesi ile araç plakası ile ilgili vergilerin ve diğer rutin işlemlerinin yapılması için davalılardan Hayrettin, ... ve İlkay"ı vekil olarak tayin ettiğini, vekillerin kendisini aldatarak aldıkları vekaletname ile diğer davalı olan bankadan adına farklı zamanlarda yüksek miktarlarda kredi çektiklerini, ticari kredi gibi özel bir kredinin çekilebilmesi için düzenlenen vekaletnamenin yeterli olmadığını, kredi sözleşmesinin lehdar ve kefil tarafından bizzat imzalanmasının esas olduğunu, vekillerin tahsil ettikleri kredi bedellerini kendisine vermediklerini kendi adlarına açtıkları banka hesabına aktardıklarını, çekilen kredilerin bir kısmının davalı vekiller tarafından ödendiğini ancak kredi ödemelerinin bir süre sonra düzensiz hale gelip geri ödemeleri zamanında yapılmadığından davalı bankanın kendisi ile bu aşamadan sonra irtibata geçerek kredi borç bilgisini verdiklerini, bu noktadan sonra ticari plaka üzerinde rehin olması sebebiyle kredilerin tarafınca ödenmeye devam edildiğini belirterek, davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL değerindeki alacağın dava tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte diğer hakları saklı kalmak kaydıyla davalılardan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiş,
    14/11/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 10.000,00 TL alacak yönünden 182.156,02 TL arttırdığını belirterek 192.156,02 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davacının davalı ... Bankasına borçlu olmadığının tespitine, 192.156,02 TL"nin 10.000 TL"sinin dava, kalanın ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmiş; karara karşı, davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davalıların istinaf kanun yolu başvurularının esastan reddine, karar verilmiş; karar, davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, davacı ile davalı vekiller arasında düzenlenen vekalet sözleşmesine dayalı olarak davalı bankadan çekilen kredilerden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
    Somut olayda; davacı ..."in ... 5.Noterliği"nin 25244 yevmiye numaralı 05/10/2012 tarihli vekaletname ile davalı ..., ... ve ...’ı vekil tayin ettiğini, davalıların kendisini kandırarak düzenlenen işbu vekaletnameye dayanarak kötü niyetli olarak kendi yarar ve hesaplarına davalı bankadan yüksek miktarlarda farklı zamanlarda kredi çektiklerini, kredi borcunun bir kısmını ödemek zorunda kaldığını belirterek, davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini ve kredi borcu nedeniyle ödemek zorunda kaldığı bedelin tazminini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davalıların vekâlet sözleşmesine aykırı bir şekilde davacı yana verdikleri zarardan sorumlu olması gerektiği, davacı ... ile davalı banka arasında vekaleten yürütülmüş olan söz konusu kredi kullanım işlemlerinde davalı bankanın davacı ile iletişime kesinlikle geçmediği, kullandırılmış olan tüm kredilerle ilgili başvuru formları, kredi sözleşmeleri, ödeme planlarına vekaleten yetkilendirilmiş kişilerin imzalarının alındığı, gerçek borçluyla kredi kullandırım öncesi bilgilendirme teyit alma gibi iletişim kurma girişimlerinde bulunulmadığı, fakat kredi ödemelerinin bir süre sonra düzensiz hale gelip geri ödemeleri zamanında yapılmadığında davacının haberdar edilerek kredi borç bilgisinin verildiği, vekaleten işlemler yürütülüyor olsa bile güven kurumu olan bankaların yetkili ve çalışanlarının kredi talebinde bulunan bir müşteri borçlandırılmadan önce bilgilendirmeleri ve haberdar etmeleri gerektiği, kullanılan kredinin gerçekten davacı için kullanıldığı geri ödemesinin de davacı tarafından yapıldığını teyit etmeyen bankanın bu durumda davacıya karşı haksız fiilinden sorumlu olması gerektiği sonucuna varılarak, davacının davalı ... Bankasına borçlu olmadığının tespitine, 192.156,02 TL"nin 10.000 TL"sinin dava, kalanın ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi"nce de davalı bankanın kullanılan kredi miktarları ve vekaleten sözleşme yapmak talebi üzerine müşterisini arayarak durumdan haberdar etmesi, gerekirse teyit alması gerektiği, bu nedenlerle kusurlu olduğu gerekçesi ile bankanın sorumlu olduğu kabul edilerek istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
    ... 5.Noterliğinde düzenlenen 05/10/2012 tarih ve 25244 yevmiye numaralı vekaletname incelenecek olursa; davacı ...’in, davalı ..., ... ve ..."ı vekil tayin ettiği, bu vekaletname ile “....kredi sözleşmelerini tanzim ve imza etmeye, kredi bedellerini tahsil etmeye,...” şeklinde yetki verdiği görülmüştür.
    Her ne kadar; ilk derece mahkemesince, vekaleten işlemler yürütülüyor olsa bile güven kurumu olan bankaların yetkili ve çalışanlarının kredi talebinde bulunan bir müşteri
    borçlandırılmadan önce bilgilendirmeleri ve haberdar etmeleri gerektiği, kullanılan kredinin gerçekten davacı için kullanıldığı geri ödemesinin de davacı tarafından yapıldığını teyit etmeyen bankanın bu durumda davacıya karşı haksız fiilinden sorumlu olması gerektiği sonucuna varılıp, davacının davalı ... Bankasına borçlu olmadığının tespitine, 192.156,02 TL"nin davalılardan tahsiline, karar verilmiş ise de, somut uyuşmazlıkta; davacının davalılara verdiği vekaletnamenin geçersiz veya sahte olduğuna dair bir iddiası olmamakla birlikte taraflar arasında düzenlenen vekaletnamenin geçerli olduğu da dosya kapsamından sabittir. Vekaletnamede davacı tarafından açıkça kredi sözleşmesi imzalama yetkisi davalı vekillere verilmiştir. Davalı bankanın, kredi işlemlerini yaparken içeriğinde kredi sözleşmesi yapılması ve kredi bedellerinin tahsil edilmesi şeklinde açıkça ibarenin de yer aldığı vekaletnamenin geçerli olduğuna dair noterden teyit alıp, usulüne uygun şekilde vekillere ilgili vekaletnameye dayanarak kredi kullandırttığı gözetilerek, bankanın dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiği ve usulüne uygun düzenlenen vekaletnameye dayanarak kredi işlemlerini yaptığı anlaşılmıştır.
    Hal böyleyken; kullanılan kredi nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı kredi bedellerinden davalı bankanın sorumlu olmadığı hususu gözetilmeden, kullanılan kredi miktarları ve vekaleten sözleşme yapma talebi üzerine bankanın müşterisini arayarak durumdan haberdar etmesi ve teyit alması gerekirken almadığı gerekçesi ile davalı bankanın diğer davalı vekillerle birlikte davacının ... olduğu 192.156,02 TL"lik kredi bedelinden sorumlu olduğuna karar verilmiş olması doğru değildir.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeden banka ve vekiller arasında yapılan kredi işlemlerinden kaynaklı diğer davalı bankanın, davacının ödediği kredi bedelinden dolayı sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı ...yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi