Esas No: 2021/2422
Karar No: 2022/6511
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/2422 Esas 2022/6511 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların ihaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma suçlarından açılan davada Hazine doğrudan zarar görmediği için bahse konu suçtan verilen beraat hükümleri temyiz edilemez. Mahkeme, suçtan zarar gören Tarsus Belediye Başkanlığı ve Hazine vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarını değerlendirerek, her iki suçtan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarını kabul etti. Ancak, dava zamanaşımı nedeniyle sanıklar hakkında açılan kamu davalarının ayrı ayrı düşmesine karar verildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şunlardır: 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi, CMUK'un 317. maddesi, TCK'nin 235/3-b maddesi, TCK'nin 257/1. maddesi, TCK'nin 66/1-e maddesi, TCK'nin 67/4. maddesi, CMUK'un 321. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 7/2 maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sanıklardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ihaleye fesat karıştırma, ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Düşme, onama
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hazinenin, sanıklara isnat edilen görevi kötüye kullanma suçundan doğrudan zarar görmediği, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla bahse konu suçtan verilen beraat hükümlerini temyiz hakkının bulunmadığı nazara alınarak, vekilinin bu suçtan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin ihaleye fesat karıştırma suçundan, suçtan zarar gören Tarsus Belediye Başkanlığının ise CMK'nin 260/1. maddesi hükmü uyarınca temyiz hakkı bulunduğu gözetilerek her iki suçtan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dava konusu ihale nedeniyle kurum zararı oluşmadığı nazara alındığında; sanıklara isnat edilen eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı TCK'nin 6459 sayılı Yasa'nın 12. maddesiyle değişik 235/3-b maddesi kapsamında düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturabileceği, bu suçun söz konusu maddede öngörülen cezası ile sanıklara yüklenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun TCK'nin 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 12/03/2013 ve 09/05/2013 tarihli sorgular ile inceleme günü arasında asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 13/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.