11. Hukuk Dairesi 2014/13251 E. , 2014/20038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/09/2013 tarih ve 2012/72-2013/173 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin "..." ibaresinin marka olarak tescili için başvurduğunu, müvekkilinin tescilsiz "..." markasını mesnet göstererek yaptığı itirazın reddedildiğini, oysa markaların aynı olduğunu, "..." ibaresinin coğrafi kaynak belirtmesi, ..." ibaresinin ise malın özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini ifade etmesi nedeniyle markanın esas unsuru olamayacağını, müvekkili tarafından "... ..." ibareli kartların uzun yıllardır 9. sınıfa tabi mallarda kullanılarak maruf hale geldiğini, davalı markasının tescilinin iltibas yaratacağını ileri sürerek, TPE YİDK"nın 24.01.2012 tarih ve 2012-M-34 sayılı kararın iptalini, 2009/18438 sayılı markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur.
Davalı şirket vekili, davacının eskiye dayalı kullanım iddiasını ispatlaması gerektiğini, markaların benzemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı markasının bütünsel olarak ayırt ediciliğinin bulunduğu, vasıf bildirici ya da yanıltıcı olmadığı, davalının marka başvurusundan önce "..." ibaresinin finansal ve parasal hizmetlerle ilgili olarak markasal olarak kullanıldığı, davacının işaret üzerinde korunması gereken bir hukuki durum kazandığı, markaların iltibasa sebebiyet verecek derece benzedikleri, ortalama tüketicilerin işletmeler arasında bağlantı bulunduğu düşüncesiyle ürün tercihi yapabilecekleri, davalı başvurusunun kısmen reddinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, TPE YİDK"nın 2012-M-34 sayılı kararının "otomatik satış makinaları, bilet otomatları, nakit para çekme makinaları, makina ve cihazlarda kullanılan elektronik elemanlar, birim zamanındaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları, özellikle toplu taşıma araçlarında kullanılan ödeme araçları (manyetik ve optik kartlar, elektronik biletler v.b.) ve bunlara ilişkin ücret toplama cihaz ve donanımları ürünleri bakımından iptaline, davalı adına tescilli markanın aynı ürünler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Mahkemenin gerekçeli kararı davalı TPE vekiline 03.06.2014 günü tebliğ edilmiş ve hüküm yasal 15 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 20.06.2014 tarihinde temyiz edilmiştir. 1086 sayılı HUMK"nın 432/4. maddesi uyarınca süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince Yargıtay tarafından da bu yöne bir karar verebileceğinden, anılan davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekili ve davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarına gelince: dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekili ve davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı TPE vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı şirket vekilinin tem temyiz itirazlırının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harçların isteği halinde temyiz edenlere iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.