12. Ceza Dairesi 2015/9177 E. , 2016/9151 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesine göre açıklanan; TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen 03/03/2011 tarihli ve 2010/414 esas, 2011/84 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu hüküm CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmakla, sanık tarafından temyiz edilen hüküm incelendi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Meskun mahalde, gündüz vakti, idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken, dört yönlü kavşakta motosiklet ile çarpışarak, motosiklet sürücüsünün nitelikli şekilde yaralanmasına sebebiyet veren, daha önce alkollü araç kullanmaktan sürücü belgesi geri alınan sanığın, olay anında alkol ve uyuşturucu etkisi altında bulunmadığı, dosya kapsamından aşırı hızlı araç kullanarak veya kasıtlı şekilde kural hataları yaparak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dair delillerin bulunmadığı, salt ehliyetsiz araç kullanılmasının atılı suçu oluşturmayacağı, yüklenen suçun kasten işlenebilen bir suç olduğu ve yaralama ile neticelenen olayın dikkatsizlik sonucu meydana geldiği anlaşılmakla, unsurları itibarıyla oluşmayan suçtan, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
1-Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin edilen 25 gün hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu, hükmün açıklanması halinde de bu zorunluluğun devam ettiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
2- Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, anılan maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğa, alt soy üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, alt soy dışındaki kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” devamına karar verilmesi gerektiğinin ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.