8. Hukuk Dairesi 2019/470 E. , 2019/3611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (3.Kişi) :
DAVALI (Alacaklı) :
DAVALI (Borçlu) :
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı-birleşen dosyada davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Asıl davada davacı üçüncü kişi vekili, 19.11.2013 tarihli haciz esnasında mülkiyeti müvekkiline ait malların haczedildiğini, borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında hayatın olağan akışına uygun bir ticari ilişkinin olduğunu, bunun dışında organik bir bağın mevcut olmadığını, mülkiyet karinesinin müvekkili şirket lehine olduğunu öne sürerek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Birleşen dosyada davacı alacaklı vekili, 15.11.2013 tarihinde mülkiyeti borçlu şirkete ait malların haczedildiğini, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu ve muvazaalı işlemler yaptıklarını ileri sürerek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı üçüncü kişi vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu vekili, birleşen dosyaya sunduğu cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunmadığı, adreslerinin farklı olduğu, mahcuzlara ilişkin olarak sunulan belgelerin üçüncü kişi şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile davalı alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına, birleşen dava ise alacaklının İİK"nin 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1.Davalı alacaklı vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; her ne kadar dava konusu haciz borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı bir adreste yapılmış ise de, İİK"nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan dava konusu 19.11.2013 tarihli haciz tutanağı içeriğine göre, komşu tekstil firması görevlisinin borçlu şirketin adresinin gelinen yer olduğunu beyan ettiği,evrak araştırmasında borçlu şirketin ve yetkilisinin isimlerinin yazılı olduğu, 110 adet kartvizit, borçlu şirket adına çıkarılan tebligat evrakları ve mahkeme kararlarının bulunduğu, haciz esnasında hazır bulunan üçüncü kişi şirket yetkilisinin, borçlu firma ile olan kişisel ve ticari hukukları nedeni ile yetkilisinin adrese geldiğini ve bilgisayarları kullandığını, bu nedenle bu evrakları unutmuş olabileceğini beyan etmesine rağmen, davacı üçüncü kişi vekilinin dava dilekçesinde evrak araştırması sırasında bulunan kartvizitlerin, gelen müşterilere verilmesi amacı ile borçlu şirketçe verildiğini beyan ettiği, tüm bunların yanı sıra haciz mahallinde borçlu şirketin etiketlerini taşıyan tekstil ürünlerinin görülmesi üzerine üçüncü kişi şirket yetkilisinin bunların borca karşılık alınan mallar olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, İİK"nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Bu yasal karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir.
Davacı üçüncü kişinin dayandığı ayırt edici özelliği olmayan faturalar mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli değildir, bu belgeler istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmezler.
O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, asıl davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2. Davacı alacaklı vekilinin birleşen dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26; 297/2).
Alacaklı tarafından birleşen dava konusu hacze yönelik İİK"nin 99. vd. maddelerine dayalı olarak İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/883 Esas sayılı dosyası ile açılan istihkak davasının 17.04.2014 tarihinde iş bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmekle birlikte, birleşen davaya yönelik mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.