Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8939
Karar No: 2014/11776
Karar Tarihi: 26.06.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/8939 Esas 2014/11776 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, davalı bankanın müvekkilleri aleyhine ipotekin paraya çevrilmesiyle başlayan takip işlemine karşı menfi tespit davası açmıştır. Davacılar, Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesi ve eki olan ipotek tesis ve tescil belgesini imzalamış olsalar da kredi borçlarını tamamen ödediklerini iddia etmişlerdir. Davalı bankanın avukatı ise ödenen miktarların borç bakiyesinden düşüldüğünü ve kalan miktar üzerinden takibin yapıldığını ileri sürmüştür. Mahkeme, taraflar arasındaki hesaplamalar ve belgeler göz önüne alınarak davacıların borçlu olduğunu tespit etmiş ve davanın reddine karar vermiştir. Davacılar bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, hüküm kurulurken eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle kararı bozmuş ve taraf vekillerinin aldıracağı bir bilirkişi raporuna göre yeni bir karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri: Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesi, İcra ve İflas Kanunu, Medeni Kanun.
19. Hukuk Dairesi         2014/8939 E.  ,  2014/11776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/06/2013
    NUMARASI : 2012/191-2013/288

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davalı bankanın müvekkilleri aleyhine Afyonkarahisar 2. İcra Müdürlüğü vasıtasıyla 2012/1046 esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını ve icra emrini tebliğ ettiğini, müvekkillerinin krediyi imzalarken Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olan Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesini imzaladıklarını ve yine aynı sözleşmenin eki hükmünde ipotek tesis ve tescil işlemi isimli belgeyi imzaladıklarını, kredi borçlarını tamamen ödediklerini belirterek, müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, davalı aleyhine alacağın %40"ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ödendiği iddiası ile dosyaya sunulan dekontların davacı tarafın borç bakiyesinden düşüldüğünü ve kalan miktar üzerinden takip yapıldığını savunarak davanın reddi ile davacılar aleyhine % 40 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında yeniden yapılandırma hesaplama tablosunda gösterilen ve takip öncesi en son uygulanan % 40 faiz uygulaması neticesinde davacıların 143.147,91 TL borçlarının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmede faiz oranlarının belirlendiği, taraflar arasındaki yazışmalar, davacı borçlunun bankaya yazdığı borcunu kabul eden ve ödeyeceğini bildirir yazılı beyanı da dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı alacaklının inkar tazminatı talebi ile ilgili olarak verilen ihtiyati tedbir kararının teminat yatırılmamasından dolayı infaz edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine, davalının % 20 kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili dava dosyasında alınan 15/03/2013 tarihli bilirkişi raporuna gerekçelerini göstermek sureti ile itiraz etmiştir. Ancak, mahkemece davacılar vekilinin itirazlarını karşılar nitelikte ek veya yeni bir rapor alınmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan raporun ikili bir hesaplama içerdiği de dikkate alınarak, dava dosyası ile birlikte dava dosyasına ekli tüm evrakın konusunda uzman bir bilirkişiye ya da bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi de verilmek sureti ile tarafların tüm iddia ve savunmalarını irdeleyen, taraf vekillerinin aldırılan bilirkişi raporuna itirazlarını karşılayan ve neticede davacıların davalı bankaya borcu olup olmadığını, varsa ne kadar borcu olduğunu tespit eden, Yargıtay denetimine elverişli bir rapor aldırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi