17. Hukuk Dairesi 2015/2491 E. , 2017/9341 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı şirket vekili ve davalı tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirketin maliki olduğu, diğer davalı ...’ın sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın 24/08/2011 tarihinde müvekkilinin kullandığı ... plakalı motosiklete çarparak maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle davacının vücudunun muhtelif yerlerinde yara, kırık ve ezikler oluştuğunu, keza motosikletin de hurdaya çıktığını ileri sürerek motosiklet bedeli için 1.000,00 TL ile kırılan dişlerin yenilenmesi için 1.000,00 TL’den toplam: 2.000,00 TL maddi tazminatın, ayrıca davacının kaza nedeniyle uğradığı manevi sıkıntıyı karşılamak üzere 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının motosiklet zararına ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacının diş tedavisine ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile 8.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/08/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir
yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin asağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hakim, manevi tazminata TBK"nun 56 (eski BK 47) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, somut olayın özellikleri, kaza tarihi, tarafların kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler gibi hususlar birarada değerlendirilerek belirlenmelidir. Somut olayda; olayın oluş şekli, kaza tarihi, davacının yaralanması bir arada değerlendirildiğinde hükmedilen manevi tazminat bir miktar fazladır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin ve davalı ...’in temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 19.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.