MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 155/2, 62, 52/2-4, 50/1-a ve 207/1, 62, 50/1-a, 52/2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
şirketinin yetkilisi olan sanığın, katılan .... şirketinin yerel acentesi olduğu ve katılan şirkete ait gemiler nedeniyle Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünce tahakkuk ettirilen "fener ücretleri"nin ödenmesi amacıyla, katılan şirket tarafından şirketine gönderilen 10.414.32 TL paranın, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ödenmediği halde ödenmiş gibi sahte makbuzlar düzenlenip, katılan .... şirketine faksla gönderdiği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,
Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün davaya katılma hakkının bulunmadığı gözetilmeden, katılmasına karar verilerek, lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, hükmün CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün olduğundan, gerekçeli karar başlığında Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün "müşteki" olarak düzeltilmesi, vekalet ücretine hükmedilen bölümün hükümden çıkartılarak, yerine "kendisini vekille temsil ettiren katılan .... şirketi lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre 2.640 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan şirkete verilmesine" ibaresinin karara eklenmesi suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan verilen mahkumiyet hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

2- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,
Sanığın katılana gönderdiği makbuzların aslının dosya içerisinde olmadığı, faks çıktısı üzerinden belgenin iğfal kabiliyetinin olup olmayacağının belirlenemeyeceği anlaşılmakla; yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyeti bulunmadığı gözetilmeden, yasal unsurları oluşmayan özel belgede sahtecilik suçundan sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.