Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9783
Karar No: 2015/254

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9783 Esas 2015/254 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9783 E.  ,  2015/254 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalılardan...tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu ...Köyünde yapılan tapulama çalışmaları sırasında 764 parsel sayılı 22800 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1935 tarih ve 88 sıra numaralı tapu kaydı ve 14 yazım numaralı vergi kaydıyla; 852 parsel sayılı 737 m2 ve 859 parsel sayılı 687 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
    Orman Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Orman Yönetiminin davasının reddine ilişkin mahkemenin 20.05.1985 tarih ve 1979/85-86 sayılı kararı, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/11/1993 tarih ve 1992/14726-9662 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Bağlayıcı nitelikte olmasa da, dosyada mevcut Bakanlık görüşünde ileri sürülen yönlerin karara dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunda karşılanmadığı, raporun keşif günündeki bulgulara göre düzenlenmiş olduğu, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığı, öncelikle yönetimden kesinleşmiş orman kadastrosu bulunup bulunmadığının sorulması, kesinleşmiş orman kadastrosu var ise tahdit tutanak ve haritalarının uygulanarak, yok ise en eski tarihli memleket haritası hava fotoğrafı ve amenajman planı uygulanarak taşınmazların bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin saptanması" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu... Köyü 764, 852 ve 858 sayılı parsellerin tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/04/2006 tarih 2006/1914 - 4952 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmediği, hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendirilmediği bildirilmişse de, rapora eklenen memleket haritası fotokopisinde çekişmeli 852 ve 859 sayılı parseller, kadastro tesbit krokisindeki birbirlerine göre konumları ile bağdaşmayacak şekilde işaretlendiği, 764 sayılı parselin kadastro tesbitine esas alınan tapu kaydı değişebilir nitelikte sınırlar içerdiği ve yüzölçümünden fazlaya uygulandığı halde, kayıt fazlasının nereden kaynaklandığı üzerinde durulmadığı; dava, 859 sayılı parsele ilişkin olduğu ve bu parsel için yargılama yapıldığı halde, dava konusu olmayan 858 sayılı parsele ilişkin hüküm kurulduğu, orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve
    hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, 764 sayılı parselin komşu parsellerinin de davalı olduğu gözönünde tutularak hükmen orman olup olmadıkları belirlenerek 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi gereğince orman içi açıklık konumunda olup olmadığının belirlenmesi,764 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı ve vergi kaydının, yeterince yaşlı yerel bilirkişiler yardımıyla yöntemince uygulanması, yerel bilirkişi sözleri komşu parsel kayıtları ile denetlenmesi, tapu kaydı ile vergi kaydının miktarı ve sınırları arasındaki farklılığın nedenleri üzerinde durulması, tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanması, fen elemanı bilirkişiye uygulamayı gösteren kroki düzenlettirilmesi, taşınmazın yüzlerce metre uzağında tarif edilen sınırlar ile çekişmeli taşınmazı kapsamayacağının gözetilmesi, tapu kaydının uymadığı belirlenirse, çekişmeli 764 sayılı parselin komşuları davalı olduğundan bu parsellerin hükmen orman olup olmadığı, bu haliyle orman içi açıklığı olup olmadığının tartışılması, tapu kaydının taşınmaza uyduğu belirlenecek olur ise orman içinde kalan sınırları itibariyle genişletilmeye elverişli sınır içerdiğinden, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı, kaydın yüzölçümü ile geçerli kapsamı orman değil ise kayıt fazlasının sınırdaki ormandan açıldığı kabul edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... İlçesi ... Köyü sınırlarında bulunan 852 nolu parselin kadastro tespit tutanağının iptal edilerek orman vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, 764 ve 859 numaralı parsellerin tespit gibi malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline,...’in müdahale talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi tarafından 764 ve 859 sayılı parsellere; davalılardan...tarafından 852 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
    1) Davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazları bakımından; dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 764 ve 859 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 764 parselin dayanak tapu kapsamında kaldığı da belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller yönünden usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2) Davalı ... ..."ın temyiz itirazlarına gelince; temyize konu 852 parsel yönünden mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi kurulu raporunda; çekişmeli taşınmaz memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu açıklanmakla birlikte, Dairemizin geri çevirme kararı üzerine aynı orman bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda 1953 tarihli hava fotoğraflarında üzerinde yaptıkları inceleme sonucunda taşınmaz üzerinde ağaç bulunmadığı memleket haritasında yeşil renkte görülmesinin sebebinin evveliyatının bağlık alan olduğundan ileri geldiği, önceki raporda yanılarak orman niteliğinde olduğunun yazıldığı belirtilmekle, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur. Bu durumda, karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapor çelişkili olduğundan, taşınmazın öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle;
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin
    bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, komşu parsellerin nitelikleri de gözönünde bulundurularak ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre ise, kadastro tesbitine itiraz davalarında davanın kabulü halinde, tesbitin iptaline karar verilmesi gerekirken,852 sayılı parselin tesbit tutanağının iptaline karar verilmiş olması da yerinde değildir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile 859 ve 764 sayılı parsellere yönelik hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı Orman Yönetimine yükletilmesine,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... ..."ın 852 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsele ilişkin hükmün BOZULMASINA, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi