10. Hukuk Dairesi 2014/26845 E. , 2016/2619 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası nedeniyle meslekte kazanma güç kaybı oranının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, Davalı ....... aleyhine açılan davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine, davacının, davalı ... "ne ait işyerinde 17.06.2007 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünü %25,2 oranında kaybettiğinin tespitine, karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan ....... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 17.06.2007 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale geldiğini, Kurumca % 21,20 oranındaki belirlemeden daha fazla oranda meslekte kazanma güç kaybı oranı olduğunu iddia ile iş kazası sonucu oluşan meslekte kazanma güç kaybı oranının tespitine karar verilmesini talep etmiş olup; Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davacının meslekte kazanma güç kaybı oranının %25,2 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. Meslekte kazanma gücünün tespiti ile gelir bağlanmasına yönelen iş bu davada alınacak karar ile iş kazası sonucu bağlanan gelirin miktarında değişiklik meydana gelebilecek, işverenin kusurlu olması halinde Kurumca işverene rücu edilecek olması, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü uyarınca, işveren gerçek veya tüzel kişilere usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise; asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Eldeki davada da, davacının asıl işveren olduğu iddiasıyla, .....’ye husumet yöneltmesine göre olayda 506 Sayılı Yasanın 87’nci maddesinin gerçekleşmesi halinde bu davalının da sorumluluğunun bulunacağı hususu dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, temyiz eden taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan İ....."ye iadesine, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.