Hırsızlık suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-b ve 35/2. maddeleri gereğince 2 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/03/2015 tarihli ve 2010/1502 Esas, 2015/96 sayılı Kararını kapsayan kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 08.04.2016 tarih ve 2016-94660652-105-34-1661 sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 19/04/2016 tarih ve 2016/150797 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi:

MEZKUR İHBARNAMEDE:
Dosya kapsamına göre, sanığın aynı eylemi sebebiyle İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 10/11/2010 tarihli ve 2010/108 Esas, 2010/599 sayılı Kararı ile mahkumiyet kararı verilmiş olduğu cihetle, mükerrer cezalandırmaya yol açacak şekilde ikinci kez mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunda ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden sanık hakkında aynı tarihli eylemi ile ilgili 02.03.2010 tarihli iddianame ile İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce dava açıldığı, İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi aynı eylemle ilgili yapılan yargılamadan da 10.14.2010 tarih ve 2010/108 Esas, 2010/599 Karar sayılı ilam ile mahkumiyet kararı verildiğinden sanık hakkında aynı eylem ile ilgili İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12.03.2015 tarih 2010/1502 Esas, 2015/96 Karar sayılı ilamının 5271 sayılı Yasa"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5271 sayılı 309/4-d maddesi sanık hakkında yeniden yargılamayı gerektirmediğinden İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/1502 Esas, 2015/96 Karar sayılı dosyasında sanık hakkında açılan davanın CMK"nın 223/7, maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.