21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/552 Karar No: 2006/6797 Karar Tarihi: 22.06.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/552 Esas 2006/6797 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/552 E. , 2006/6797 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Erzurum İş Mahkemesi Tarih : 24.06.2005 No : 391-136
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1983-1984 yılları arasında çalıştığının tesbitiyle, 17.6.2003 tarihinden itibaren emekli olduğuna ve bu tarihten itibaren emekli aylıklarının faiziyle birlikte ödenmesine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 1.1.1983-31.12.1984 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının ve 17.6.2003 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tesbiti istemi ile bu tarihten itibaren hakettiği yaşlılık aylıklarının davalı Kurumca faizi ile ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, çalışma süresinin tespitine ilişkin istem kabul edilmiş, aylık istemine ilişkin dava ise, hizmet tesbitine ilişkin karar kesinleşip, primleri yatırıldığında SSK tarafından yapılması gerektiğinden bahisle reddedilmiştir. Somut olayda, dinlenen tanıkların sadece 1977 ve 1986 yıllarına ait bordroda adı geçen tanıklar olduğu anlaşılmaktadır. Oysa çalışma süresinin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece resen inceleme sonucunda sonuca ulaşmak gerekir. Bu nedenle mahkemece öncelikle 1983-1984 yıllarına ait dönem bordrolarında adı geçen çalışanların işverence bordro verilmediğinin anlaşılması halinde bu tarihlerde kayıtlı komşu işyeri sahiplerinin veya çalışanlarının kimlikleri tesbit edilmeli ve bu kişilerin tanık olarak beyanlarına başvurmak suretiyle sonuca ulaşılmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2004/21-479-578 sayılı kararıda bu yöndedir. Davacının 17.6.2003 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının ve bu tarihten itibaren hakettiği yaşlılık aylıklarının davalı Kurumca faizi ile ödenmesi gerektiğinin tesbiti istemine gelince; 506 sayılı Yasa"nın 79.ve 80.maddeleri gereğince işveren; çalıştırılan sigortalıların bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden kesip kendisine ait prim tutarlarınıda bu miktara ekleyerek Kuruma ödemekle, davalı Kurum ise kurum"un sigorta primi alacaklarını takip ve tahsil ile yükümlü olup tesbitine karar verilen hizmet süresine ilişkin primlerin henüz Kuruma yatırılmamış olması mahkemece davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise aylığın bağlanması gereken tarihten itibaren davalı Kurumca faiziyle ödenmesine ilişkin istemlerinin incelenip karara bağlanmasına engel değildir. Yapıcak iş; davacının tesbitini talep ettiği çalışma süresi ile ilgili istemi hakkında yukarda açıklandığı şekilde araştırma ve inceleme yapmak, bu süre içinde fiilen çalışıldığı kanaatine varılması halinde, hizmet süresi ile ilgili hizmet cetveli ile SSK."nun 20.6.2003 tarihli yazısındaki hizmet süresi arasında çelişki bulunduğundan bu çelişki giderilip yaşlılık aylığı koşulları tartışılarak çıkacak sonuca göre karar vermektir. Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.