2. Hukuk Dairesi 2013/14020 E. , 2014/3119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 3. Aile Mahkemesi
TARİHİ :18.03.2013
NUMARASI :Esas no:2011/978 Karar no:2013/238
Taraflar arasındaki "karşılıklı boşanma" ve "ziynet eşyası alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine verilen tazminatların miktarı ile davalı-davacı koca yararına verilen manevi tazminat yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynetler yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.02.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı karşı davacı T.. C.. vekili Av. M.. E..ve karşı taraf temyiz eden davacı karşı davalı Ş. Ş. Y. C.vekili Av. İ..Ü..geldiler. Lüzum üzeri davacı karşı davalı Şerife vekili Av. İs.. Ü..."dan soruldu: Bizim temyiz i steğimiz sadece kusur belirlemesi ve tazminatların miktarına yöneliktir, temyiz dilekçemizi bu şekilde açıklıyoruz dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillerden davalı-karşı davacı kocanın davacı- karşı davalı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin kabulü de bu yönde olup aynı gerekçe ile davalı-karşı davacı kocanın maddi tazminata ilişkin talebi reddedilmiştir. Davalı-karşı davacı kocanın eşine oranla daha ağır derecede kusurlu olduğu sabit bulunduğuna göre Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesinde öngörülen şartlar oluşmadığından manevi tazminata ilişkin talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyunadırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. Maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde "26.02.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen ziynetlerin aynen, mümkün olmaması halinde ise bedellerinin davalıdan tahsiline ve 26.02.2013 havale tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına" şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, taraf vekilleri duruşmaya geldiklerinden yararlarına duruşma için takdir olunan 1100.00 TL. vekalet ücretinin Tolga"dan alınıp Şerife"ye verilmesine, 1100.00 TL. vekalet ücretinin de Şerife"den alınıp Tolga"ya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.02.2014 (Salı)