Esas No: 2021/12757
Karar No: 2022/2574
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12757 Esas 2022/2574 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2021/12757 E. , 2022/2574 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs
HÜKÜMLER :1) Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/07/2021 tarih ve 2020/409 Esas, 2021/467 Karar sayılı ilamı ile;
a) Sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 62/1, 53, 63. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı
b) Sanığın cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs suçundan CMK'nin 223/2-a maddesi uyarınca beraatine dair kararı2) ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 24/09/2021 tarih ve 2021/1870 Esas, 2021/1641 Karar sayılı kararı ile;
İstinaf başvurularının esastan reddine dair" kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılan vekili, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı
TÜRK MİLLETİ ADINA
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24/09/2021 tarih ve 2021/1870 Esas, 2021/1641 Karar sayılı kararının sanık müdafii, katılan vekili, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Sanık hakkında mahkumiyet hükmü yönünden ilk derece mahkemesince hükmolunan ceza miktarlarının, 5 yıl hapis cezasının üzerinde olması nedeniyle hükümlerin, 5271 sayılı CMK’nin 286/2-a maddesi; beraat hükmünün ise on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suç olması nedeniyle CMK'nin 286/2-g maddesi gereğince temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin dosya üzerinden verdiği 24/09/2021 tarih ve 2021/1870 Esas, 2021/1641 Karar sayılı kararında bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; sübuta, suçun niteliğine, eksik kovuşturmaya, beraat kararı verilmesi gerektiğine, yetersiz gerekçeye, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasına, katılan vekilinin; öldürmeye teşebbüsün tasarlanarak işlendiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; katılan ... ile sanık ...'ın bir dönem sevgili olarak görüştükleri, tarafların ilişkisinin evliliğe doğru ilerlemesi üzerine aileler arasında söz kesmeye karar verdikleri, ancak daha sonra aralarındaki anlaşmazlıklardan ötürü ayrılma kararı aldıkları, bu ayrılık kararının ardından sanığın katılanı rahatsız etmeye, tehdit etmeye başladığı, sanığın bu eylemleri sebebiyle katılanın çok sayıda şikayette bulunduğu, bu nedenle sanık hakkında basit yaralama, cebir, tehdit veya hile kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, mala zarar verme, kişilerin huzur ve sükununu bozma, imzasız mektupla tehdit, silahla tehdit suçlarından Silifke Asliye Ceza Mahkemelerinde davalar bulunduğu, ayrıca sanık hakkında 6284 sayılı Kanun uyarınca 10 ayrı tedbir kararı verildiği fakat sanığın tedbir kararlarını ihlal ettiği, bu nedenle sanık hakkında zorlama hapsine hükmedildiği, olay günü de akşam saat 20:40 sıralarında katılanın iş yerinden çıkarak kendisine ait araç ile evine doğru giderken eve yaklaşık 500 metre mesafede bulunan mezarlığın önünden geçtiği sırada birden bire sanığın aracıyla katılanın önüne çıkıp geçişini engelleyecek şekilde yolu kapatarak elinde bulunan av tüfeği ile katılanın yanına geldiği, katılanın aracın kapılarını içeriden kilitleyerek korunmaya çalıştığı, sanığın da aracın kapısını zorlayarak açmaya çalıştığı, bir yandan da "in aşağı, öldürürüm seni, seni buradan götüreceğim" dediği, bir süre katılanı araçtan indirmeye çalışan sanığın katılanı araçtan çıkaramayacağını anlayınca aracın sol ön kısmına geçerek elinde bulunan av tüfeğini katılana doğrulttuğu ve ateş ettiği, aynı anda katılanın kafasını aşağı doğru eğmek suretiyle yanındaki koltuğa doğru uzandığı, bu nedenle tüfekten çıkan saçma tanelerinin katılana isabet etmediğinin ancak katılanın üzerine uzandığı koltuğun yanındaki kapıya isabet ettiğinin, sanığın bir el ateş ettikten sonra olay yerinden kaçtığının, olay nedeniyle katılanın bayıldığının, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesi sonucu kendine geldiğinin sabit olduğu olayda, sanığın katılanın kullandığı aracın önünü kendi kullandığı araçla keserek katılanı elinde bulunan av tüfeği ile tehdit ederek aracından indirip kaçırmaya çalıştığı, katılanın içinde bulunduğu aracın kapılarını kilitleyip bağırarak yardım istemeye başlaması üzerine katılanı kaçıramayacağını anlayıp bu nedenle duyduğu infialle katılanı öldürmek için ona yakın mesafeden elinde bulunun av tüfeği ile ateş ettiği, aynı anda katılanın kafasını aşağı doğru eğmek suretiyle yanındaki koltuğa doğru uzandığı, bu nedenle tüfekten çıkan saçma tanelerinin katılana isabet etmediği ancak katılanın korkudan bayıldığı, bu yüzden sanığın katılanı vurduğunu düşünerek olay yerinden ayrıldığı olayda,
Sanığın üzerine atılı silahla, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs suçunun unsurları itibariyle oluştuğundan TCK'nin 109/2, 109/3-a, 35. maddeleri uyarınca mahkumiyetine ayrıca katılanı kaçıramayacağını anlayıp bu nedenle duyduğu infialle katılanı öldürmek için ona yakın mesafeden elindeki av tüfeği ile ateş ettiği sabit olduğundan TCK'nin 82/1-i, 35. maddeleri uyarınca ceza verilmesi gerekirken yazılı şekilde TCK'nin 81/1, 35. maddeleri uyarınca kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyetine, silahla, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs suçundan ise beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirdiğinden, katılan vekili ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin dosya üzerinden verdiği 24/09/2021 tarih ve 2021/1870 Esas, 2021/1641 Karar sayılı "istinaf başvurularının esastan reddine dair" kararının CMK'nin 302/2. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2-a maddesi gereğince Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.04.2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Sanık ...’ın katılan ...’ye karşı kasten adam öldürmeye teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında yerel mahkeme sanığın katılana karşı öldürme kastıyla hareket ettiğini katılanın aracının önünü kesmesinde öldürme kastı dışında katılanın özgürlüğünü sınırlama kastı taşımadığını kabul ederek bu suçtan yasal unsurlar oluşmadığından sanığın beraatine ve yine kasten adam öldürmeye teşebbüsten de cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkemenin kararının istinafı üzerine ... BAM Ceza Dairesince her iki suç yönünden de yerel mahkemece verilen karar yerinde görülerek istinaf talebi esastan reddolunmuştur. BAM Ceza Dairesi kararının temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma amacıyla hareket ettiği belirtilerek bu suçtan verilen beraat kararını ve yine sanığın maktule karşı hürriyeti tahdit suçunu işleyememenin verdiği infial altında öldürmeye teşebbüs suçunu işlediğinden TCK’nin 82/1-i, 35. maddelerinden cezalandırılması gerekirken hatalı uygulama yapılarak TCK’nin 81, 35. maddelerinden verdiği mahkumiyet kararını da bozmuştur.
Yerel mahkeme ve BAM Ceza Dairesi tarafından verilen kararların dosya kapsamına uygun olduğunu düşündüğümüzden Dairemizin her iki suç yönünden de verdiği Bozma kararına iştirak etmiyoruz.
Şöyle ki;
Sanığın katılana av tüfeği ile ateş etmesi şeklinde gerçekleşen olayın tanığı veya kamera kaydı yoktur.
Sanık savunmasında müsnet suçu işlediğini kabul etmemiş ve beraatini istemiştir.
Olayın oluş şeklini ve sanığın kastını belirleyebileceğimiz tek delil yerel mahkeme ve BAM Ceza Dairesininde itibar ettiği, Dairemiz tarafından da itibar olunan katılan ... beyanıdır.
Katılan ...’nin olayla ilgili verdiği ilk ifade olaydan bir gün sonra sıcağı sıcağına jandarma da verdiği ifadesidir.
Katılan ... kolluktaki beyanında aynen “... 23/01/2010 tarihinde pompalı tüfekle arabama ateş etmişti, bikeresinde yine pompalı tüfek doğrulttu ancak ateş etmedi, davalarımız devam ediyor. ...’ın beni öldüreceğini düşündüğümden tek başıma işe gidemiyorum, ... bu olaylar nedeniyle ev hapsi cezası aldı kendisine elektronik kelepçe takılacağı gün firar etmiş. Olay günü 20:40 sularında aracımla işten çıktım eve gidiyordum, bir araç önüme çıkarak yolu kapattı ve durmak zorunda kaldım. Araçtan ... elinde tüfek olduğu halde indi arabama yaklaştı ve beni arabadan indirmek istedi bende kapıları içerden kilitledim ve çığlık atmaya başladım. ...’da in aşağıya gidecez inmezsen seni öldürürüm dedi ancakben yardım çığlıkları atmaya devam edince ateş edip beni öldüreceğini düşündüğümden hafif yana eğilerek kendimi korumaya çalıştım. O esnada ... aracımın ön camına beni hedef alarak ateş etti, fakat kurşun bana denk gelmedi, korkudan bayılmışım.” demiştir.
Olayın oluş şekline göre sanık etkili mesafeden öldürmeye elverişli tüfekle katılana bir el ateş etmiş ancak katılan kendini sakınması nedeniyle isabet olmamıştır. Sanığın katılanı öldürmek amacıyla hareket ettiği, katılana daha önce de tüfekle ateş ettiği, olay anında da katılanı ölümle tehdit ettiği açıktır. Sanığın katılana karşı öldürme suçunu işlemeyi temine yönelik katılanın aracının önünü kesmesi ancak katılanın hürriyetini tahdit etme suçunu oluşturacak hiçbir fiilinin bulunmaması hiçbir kişi hürriyetini ihlal suçunun hazırlık hareketleri sayılabilir ancak sanık asıl amacı olan öldürme kastı altında hareket etmiştir. Sanıkta katılana yönelik hürriyeti tahdit kastı olmadığı gibi bu suçun icra hareketlerini de gerçekleştirmemiştir. Yerel Mahkemece ve BAM Ceza Dairesince kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan kast yokluğunda (Bu suç ancak kasıtla işlenebilir.) verilen Beraat kararı bu nedenle doğrudur. Onanmalıdır.
Sanığın katılana karşı amaçladığı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyemediğinden kendisinde oluşan infial ile kasten öldürmeye teşebbüs ettiğine dair Dairemizin bozma kararına da sanık hakkında hürriyeti tahdit suçunun oluşmadığını kabul ettiğimizden katılmıyoruz. Sanığın katılana karşı kasten adam öldürmeye teşebbüsten TCK’nin 81 ve 35. maddeleri gereği cezalandırılması kişiyi hürriyetinden alıkoyma suçundan da beraati gerekir.
Gerekçesi açıklandığı üzere Yerel Mahkeme ve BAM Ceza Dairesi kararlarının onanması gerektiği gerekcesi ile Dairemizin bozma kararına katılmıyoruz.