11. Hukuk Dairesi 2020/2894 E. , 2020/5457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 31.10.2017 tarih ve 2017/106 E- 2017/201 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 14.11.2018 tarih ve 2018/1249 E- 2018/1480 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Samsun İli, ... İlçesi, ... Paşa Mah. Ada 121, Parsel ... "de kayıtlı 6 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın davacının eşi..."ya ait olduğunu, taşınmazı dava dışı ..."nun borcuna karşılık kefalet ve teminat ipoteği tesis ettirdiğini, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O"ya verilen teminat ipoteğinin usul ve yasaya aykırı olarak tesis edildiğini, davacının 2016 Nisan ayı içerisinde bu durumu öğrendiğini, davalı bankanın... 9. İcra Müdürlüğü"nün 2016/95723 Esas sayılı dosya ile davacının eşi... aleyhine alacağı ile ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, kredi sözleşmesi ve teminat ipoteğinin hukuken yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, ipoteğin ve kredi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı ...’nun davacı banka ile imzaladığı 24.05.2011 tarihli kredi genel sözleşmesi ile ticari krediler kullandığını, davacının eşi dava dışı...’nun ise kendi adına kayıtlı iken taşınmazı borcun teminatını teşkil etmek üzere davacı banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, taşınmazın davacının eşi... adına kayıtlı iken 14.12.2015 tarihinde dava dışı Satı Mutlu’ya devredildiğini, davacının taraf sıfatı bulunmadığını, davacının eşinin dava dışı ...’ya herhangi bir kefilliğinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu taşınmaz... adına kayıtlı iken 29.11.2011 tarihinde davalı banka lehine ipotek tesisinin sağlandığı, kefalet ve teminat ipoteği tesisinin yapıldığı sırada 818 sayılı Eski Türk Borçlar Kanunu"nun geçerli olduğu, bu sebeple 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 584. maddesinde yer alan "Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır." hükmünün işbu davada uygulanamayacağı anlaşıldığından ve 818 sayılı Eski Türk Borçlar Kanununda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 584. maddesine karşılık gelen bir maddesinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ipotek akdinin 6098 sy. TBK"nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenmiş olduğu, ipotek akdinin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sy. BK"nın 484. maddesinde kefaletin geçerliliği için yazılı olması ve kefalet limitinin bulunması koşullarının kabul edildiği, bunlar dışında, eşin rıza göstermesi de dahil başkaca herhangi bir geçerlilik şartının öngörülmediği, bu durumda, yazılı olmanın da ötesinde resmi şekilde yapılmış olan ipotek akdinde yer alan kefalete ilişkin açıklamaların kefalet iradesini de ortaya koyduğu ve dolayısıyla kefaletin geçerli kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 24.05.2011 tarihli kredi genel sözleşmesinde kefalet imzasının bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 18,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.