9. Hukuk Dairesi 2020/4717 E. , 2021/4599 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Nisan 2003-Ağustos 2005 tarihleri arasında davalı şirketin Libya şantiyesinde, Kasım 2007-Eylül 2010 tarihleri arasında Yemen şantiyesinde, Aralık 2010-Nisan 2011 tarihleri arasında Katar şantiyesinde çalıştığını, müvekkiline iş bitimi verilerek iş akdinin feshedildiğini, müvekkilinin hafta içi ve hafta sonu saat 06.00-18.00 saatleri arasında, cuma günleri ise öğlene kadar çalıştığını, resmi bayramlarda çalıştığını, dini bayramlarda ise ilk gün hariç diğer günler çalıştığını, müvekkilinin davalı şirketten son aldığı ücretin sabit 10.000,00 USD olduğunu, müvekkilinin fazla mesai, hafta sonu ve bayram çalışması yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, maaşının her ay sabit olarak ödendiğini, müvekkilinin üç öğün yemek ve konaklama gibi ihtiyaçlarının davalı şirketçe karşılandığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ücretinin de ödenmediğini belirterek 100,00 USD ihbar tazminatının, 100,00 TL kıdem tazminatının, 100,00 USD yıllık izin alacağının, 100,00 TL fazla mesai alacağının, 100,00 TL hafta tatili alacağının, 100,00 ulusal bayram ve genel tatil alacağının davalıdan tahsili ile kıdem tazminatı için fesih tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile diğer alacaklara ise dava tarihinden yasal faiz uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirket ... End. Tes. İma. ve Montaj A.Ş."nde çalışmadığını, bu nedenle müvekkilin davacının alacaklarından sorumluluğunun olmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davacının çalışmalarına ilişkin hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, davacıya iş ilişkisinin sonunda hakketiği tüm alacaklarının eksiksiz olarak ödendiği, 19/04/2003-29/08/2004 tarihlerindeki çalışma döneminde alacağı kalmadığını, bu dönemi tasfiye eden ibraname imzaladığını, 12/05/2007-25/11/2009 çalışma dönemi için 15.216,67 dolar kıdem tazminatı, 16,67 dolar yıllık izin ücreti ödendiğini, davacının çalışma dönemini tasfiye eden ibraname imzaladığını, ayrıca fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğini, 11/01/2010-18/03/2010 çalışma dönemi istifayla sona erdiğinden kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini, davacının tüm çalışma dönemlerinin tasfiye edildiğini, alacağı kalmadığını, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerde çalışma saatlerinin hava sıcaklığına göre düzenlendiğini, iki saat ara dinlenmesi yapıldığı, ara dinlenmelerinin çalışma süresinden sayılmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil gün tahakkukunun yapıldığı ücret bordrosunun ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanmasının o haktan feragat anlamına geldiğini, ispatının tanıkla mümkün olmadığını, davacının sürekli fazla mesai yaptığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tüm talepler yönünden zamanaşımı itirazının bulunduğunu, davacının dilekçede belirtilen aylık 4.500,00 USD ücretinin gerçeği yansıtmadığını, davacının en son maaşının aylık 7.300,00 Katar Riyali olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davalı şirkete ait internet sayfasında bağlı şirketler arasında davacının yurt dışında çalışmış olduğu şirketin bulunduğu, Yargıtay tarafından davalı aleyhine açılan benzer dosyalarda davalı şirketin yurt dışında iş yaptığı ülke yasalarına göre bir kısım avantajlardan yararlanmak için işveren şirkete sponsor olarak kurulan diğer şirketler arasında hukuki ve fiili bağın olduğunun kabul edildiği, bu durumda husumet itirazının yerinde olmadığı,ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporu ile mahkeme kararının gerekçesinde açıkça belirtilen nedenlerden dolayı, davacının hizmetlerin birleştirilmeyeceği, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanmadığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde olmadığı,iş sözleşmesini kıdem ve ihbar tazminatını gerektirmeyecek şekilde son verildiğini davalının ispat etmesi gerektiği,davacı işçinin farklı tarihlerde aralıklı olarak davalı şirket veya davalı şirketin hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu şirketlerde çalıştığı, dosya içerisinde ihbar ve kıdem tazminatı bordroları ile ibraname bulunmakta ise de, bu ibranamelerin matbu olması, diğerlerinde ise tamamının matbu bir belge olması, davalı şirket tarafından ödeme yapıldığı belirtilerek sunulan bir kısım ödeme belgesinin yabancı dilde düzenlenmiş olması, ve Türkçe ibranamelerin matbu olup miktar içermemesi nedeni ile geçerli kabul edilemeyeceği, ancak bir kısım belgelerde davacı işçiye kıdem tazminatı ödendiğinin anlaşıldığı, belgenin makbuz hükmünde kabulünde ve yapılan hesaplamaya göre davacının kıdem tazminatı alacağının olmadığına ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı,aynı şekilde iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiği ve davacı işçiye ihbar tazminatı ödendiği davalı tarafça ispat edilemediğinden ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının yerinde olduğu, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun gerekli hukuki ve teknik verileri içerdiği ve denetime elverişli olduğu, ihbar tazminatına konu hesaplamalara esas ücretin tespitinde hata bulunmadığının anlaşıldığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatiyle varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının son dönem çalışmasının ihbar tazminatı hesabında dikkate alınıp alınmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının 11.01.2010 ile 18.03.2010 tarihleri arasındaki çalışmasının, davacının ailevi nedenlerden dolayı 19.03.2010 tarihinde Türkiye’ye dönmesi gerektiğini ve çıkış işlemlerinin başlatılmasını istediğini belirtir 06.03.2010 tarihli dilekçesi ile sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile davacının son dönem çalışmasının istifa ile sona erdiği sabittir. Dolayısı ile ihbar tazminatının davacının son dönem çalışması dikkate alınmaksızın hesaplanması gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalıdır.
3-Kıdem ve ihbar tazminatına esas alınacak olan giydirilmiş ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.
Somut olayda mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacıya, ne şekilde tespit edildiği belirli olmayan aylık 300,00 ABD Doları yemek ve barınma yardımı yapıldığı kabulü ile giydirilmiş ücret hesaplanması hatalı olup Dairemizce incelenen, emsal işçilere dair dosyalarda (Dairemiz 2015/12730 esas seri) davalının yurt dışındaki şantiyelerinde çalışan işçilere aylık 150,00 TL yemek ve barınma yardımı yapıldığına ilişkin kabulde değerlendirilmek suretiyle giydirilmiş ücret belirlenmelidir. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.