Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 1996/3153
Karar No: 1997/3537
Karar Tarihi: 21.10.1997

Danıştay 3. Daire 1996/3153 Esas 1997/3537 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 1992 takvim yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı dava açtı. Davacının 1991, 1992 yıllarını kapsayan inşaat işi ile ilgili giderlerinin gerçek olmadığı tespit edildi. Ancak, olayın hukuki nitelendirmesini yapmak, olaya uygulanması gereken hukuk kuralını belirlemek ve sonuçta hukuki çözüme varmak yönlerinden tam bir yetkiye sahip olan idari yargı, yetersiz inceleme sonucu mahkemenin kararını bozdu. İdari yargı yerleri, olayın maddi yönünü belirleme noktasından da her türlü inceleme ve araştırmayı kendiliklerinden yapabilirler. Bu nedenle, vergi mahkemesince davacının defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesi olarak belirtilmiştir. Bu madde, idari yargı yerlerinin inceleme yapma ve araştırma yetkisi hakkında detaylı bilgi vermektedir.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/3153
Karar No: 1997/3537

Temyiz İsteminde Bulunan: …
Vekili : …
Karşı Taraf : Güzelhisar Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Boya ticareti ve yıllara sari inşaat taahhüt işi ile uğraşan davacının 1992 takvim yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; davacının 1991, 1992 yıllarını kapsayan …Televizyon Verici İnşaat işi ile ilgili olarak defterlerine gider kaydettiği … İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketine ait 28.6.1991 tarihli fatura ile yapılan hafriyat ve dolgu işinin, gerçekte bu şirketçe yapılmadığı, faturanın şirket muhasebecisi tarafından düzenlendiği, şirket ile davacı arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığı, şirket muhasebecisi ve yetkililerinin ifadelerinden anlaşıldığından, anılan faturanın içeriği itibariyle gerçek olmadığı, … Dairesi Müdürlüğü mükellefi … tarafından düzenlenen …ve … günlü faturalar davacı tarafından kum, çakıl ve malzeme nakliye giderleri olarak gösterilmiş ise de, ara kararı ile getirtilen bilgi ve belgelerden, …'ın deri ve konfeksiyon faaliyetinden dolayı vergi mükellefi olduğu, faturada belirtilen faaliyetle ilgili olarak Vergi Dairesine herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, bu faaliyetle ilgili olarak yasal defterlerinde hasılat kaydının mevcut olmadığı işyeri olarak gösterilen adreste tanınmadığı görüldüğünden, düzenlenen faturaların gerçek hizmet karşılığında olmadığı, …tarafından düzenlenen 24.9.1992 ve 5.10.1992 tarihli faturalara gelince, yapılan bütün tebligatlara rağmen bulunamaması nedeniyle defter ve belgeleri incelenemeyen …tarh dosyasındaki verilerden böyle bir faaliyeti yürütecek ticari geçmiş ve kapasiteye sahip olmadığı görüldüğünden, bu şahıs tarafından düzenlenen faturaların da gerçek durumu yansıtmadığı anlaşıldığından, inşaat giderlerini yükseltmek amacıyla gerçekte iş yaptırmadığı şahıslardan içeriği itibariyle sahte gider belgesi alan ve bu şekilde dönem kazancını eksik beyan eden davacı adına yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden …Mahkemesinin …gün ve E:…, K:… sayılı kararının; söz konusu giderlerin gerçek olduğunun hakediş belgeleriyle sabit olduğu, tespitlerin varsayıma dayandığı, bilirkişi incelemesi yapılması yolundaki taleplerinin dikkate alınmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, yıllara sari inşaat işinin fiilen tamamlanması için yapılması zorunlu giderlerin tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu verilen mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : Yükümlünün giderlerine ait bir kısım faturanın gerçek bir ticari muameleye istinat etmediği ortada ise de; yapılan işin gereği olarak hafriyat ve dolgu işleri, kum, çakıl malzemesi ve bunların nakliyesi için yapılması zorunlu giderlerin yapılmadan TV.verici istasyonu inşaat işinin fiilen tamamlanması mümkün olmadığından ve kazancın elde edilmesi için yapılması zorunlu giderlerin gözönüne alınması gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesinin bir sonucu olduğundan, yükümlünün defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, taahhüt sözleşmesi ve teknik şartnameleri ile özel şartnamede öngörülen işler için, kabul edilmeyen gider kalemleri yönünden başkaca yazılmış gider bulunup bulunmadığı, bu gider kalemlerinin işin gerçekleştirilmesi için zorunlu olup olmadığı, diğer gider kalemlerinde gerçek dışı fazladan gösterilmiş harcamalara yer verilip verilmediği, bu gider kalemlerinin makul seviyelerinin ne olması gerektiği hususlarının araştırılması gerekirken salt belgelerin gerçek bir muameleyi ifade etmemelerinden hareketle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüyle eksik incelemeye dayalı vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20.maddesinin birinci bendinde, Danıştay ile İdare ve Vergi Mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları hükme bağlanmakla İdari Yargılama Usulü Hukukunda re'sen araştırma ilkesi benimsenmiş bulunmaktadır.
Madde hükmü uyarınca, idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayın hukuki nitelendirmesini yapmak, olaya uygulanması gereken hukuk kuralını belirlemek ve sonuçta hukuki çözüme varmak yönlerinden tam bir yetkiye sahiptirler. İdari Yargı Yerleri buna ek olarak olayın maddi yönünü belirleme noktasından da her türlü inceleme ve araştırmayı kendiliklerinden yapabilirler. İddia ve savunmalarda ortaya konan maddi durumun gerçeğe uygun olup olmadığını serbestçe araştırabilirler. Tarafların hiç değinmedikleri olayları ve maddi unsurları araştırmaya yönelebilecekleri gibi maddi olayın gerçeğe uygunluğunun araştırılması için gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırabilirler.
Olayda, 1991 ve 1992 yıllarına sari …Televizyon Verici İnşaat işi ile ilgili olarak işin fiilen tamamlandığı 1992 takvim yılına ait defter ve belgeleri incelenen davacının yasal defterlerine gider olarak kaydettiği hafriyat ve dolgu işleri ile kum, çakıl, malzeme nakliyesine ait …Taahhüt Ticaret Limited Şirketi, … ve …'dan alınan 5 adet faturanın içeriği itibariyle sahte ve yanıltıcıolduğunun yapılan incelemelerle saptanması üzerine gider kaydının kabuledilmeyerek dönem kazancına ilave edildiği ve bu nedenle cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmakta ise de, davacı tarafından dava dilekçesinde PTT Genel Müdürlüğü … Bölge Başmüdürlüğü Yapı İşleri Müdürlüğünce düzenlenen hakediş raporlarında kum, çimento nakliyesi, kazı, imalat için gerekli su taşıma işi için öngörülen miktarlara göre belgelendirilebilen giderlerinin daha düşük olduğu ileri sürüldüğünden, gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesi gereğince taahhüt sözleşmesi ve teknik şartnameleri ile özel şartnamede öngörülen inşaat işinin fiilen tamamlanması için yapılması zorunlu giderlerin tespiti açısından vergi mahkemesince davacının defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesinin verdiği re'sen araştırma yetkisi kullanılmadan ve bu konuda herhangi bir inceleme yaptırılmadan salt gider belgelerinin içeriği itibariyle sahte ve yanıltıcı olduğundan bahisle karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının bozulmasına, temyiz aşamasında yapılan ….- lira yargılama giderinin Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine 21.10.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
A Y R I Ş I K O Y
X-Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığından, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi