14. Hukuk Dairesi 2015/7217 E. , 2015/7014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2015
NUMARASI : 2013/471-2015/160
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.07.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.06.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil ve vekili Av. A.. A.. ile karşı taraftan davacı vekili Av. A.. Ö.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı, paydaşı olduğu 1335 sayılı parselde dava dışı paydaşın payını satış yoluyla davalıya devrettiğini ileri sürerek önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.
Davalı, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, payını devreden Şerife ile akraba olduğunu ortada gerçek bir satış bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satınalma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK"nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı ve davacı dava konusu 1335 parsel sayılı taşınmazda paydaştır. 17.04.2014 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen davalı tanıkları taşınmazda fiili taksime ilişkin bilgileri bulunmadığını belirtmişler, davacı tanıkları ise, davacı ve davalı ile diğer bir kısım paydaşların kullanımında olan bölümleri göstermişlerdir. Fen bilirkişisinin 23.06.2014 günlü rapor eki krokide taşınmazda davacı, davalı ve diğer paydaşların tasarrufundaki bölümler ile üzerindeki binalar işaretlenmiştir. Davalının tasarrufundaki alanın daha öncesinde yine davalının kullanımında bulunup, payını devraldığı paydaşa devrettiği daha sonra tekrar geri aldığı davalı tanıklarının anlatımlarından anlaşılmaktadır. Dava konusu 1335 parsel sayılı taşınmazda davalının çekişme konusu payına denk gelen alanın tasarrufta bulunduğu, davacının da kendi kullanım alanı bulunup, davalıya pay satan paydaşın kullandığı alanda daha öncesinde hak iddia ettiğine ilişkin bir kanıt sunulmamıştır. Bu nedenle, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2.maddesinde düzenlenen dürüst davranma ilkesi ile bağdaşmaz. Dolayısıyla, davacının isteminin reddi gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.