Esas No: 2021/16409
Karar No: 2022/5990
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/16409 Esas 2022/5990 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında \"kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma\" suçundan hüküm verildiğini ancak daha sonra aynı sanığın \"uyuşturucu madde ticareti yapma\" suçunu işlediği gerekçesiyle hükmün açıklandığını belirtmiştir. Ancak mahkeme, sanıklar hakkında verilen \"hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına\" ilişkin kararların CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına ilişkin özel bir düzenleme niteliğinde olduğunu ve bu itibarla sadece \"kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma\" suçu için geçerli olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi hatalı görülmüştür. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmamakla birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilmelidir. TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve dosyanın \"Basit Yargılama Usulü\" yönünden yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
- 6545 sayılı Yasa'nın 85. maddesi
- 5320 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 7/2. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesi
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL ANADOLU 55. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın vekaletnameli müdafiisinin 27.07.2018 havale tarihli dilekçe ile istifa ettiği, bu hususun sanığa tebliğ edilmediği anlaşılmakla, sanığa çıkartılan gerekçeli karar tebliğinin sanığın cezaevinde olduğu belirtilerek iade edildiği ve daha sonra 28/11/2018 tarihinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, sanığın 09.12.2019 tarihinde öğrenme üzerine süresinde temyiz ettiği kabul edilerek ve hukuki değerden yoksun olan 17.01.2020 tarihli temyiz isteminin reddi kararı kaldırılarak yapılan incelemede:
1- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davası üzerine 6545 sayılı Yasa'nın 85. maddesi ile 5320 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 7/2. maddesindeki yasal düzenleme dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesi üzerine sanığın denetim süresi içerisinde “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu işlediği gerekçesi ile hükmün açıklanarak sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla,
6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararların CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına ilişkin özel bir düzenleme niteliğinde olduğu, bu itibarla hükmün ancak; ihbara konu suçun "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu olması halinde açıklanabileceği gözetilmeksizin, "uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmü nedeniyle sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
2- Kabule göre; suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5.maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.