Esas No: 2019/5767
Karar No: 2022/6035
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/5767 Esas 2022/6035 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2019/5767 E. , 2022/6035 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : ELBİSTAN Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre ve 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasa ile değişik TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanması hususu infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 09/02/2014 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Zincirleme suça ilişkin TCK'nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 09/02/2014 tarihli eylemi sabit ise de, tüm dosya kapsamına göre, kendilerinde uyuşturucu madde ele geçmeyen ve kullanıcı oldukları belirtilen tanıklar ... ve ... ’ye sanık tarafından uyuşturucu madde satıldığına ilişkin tanıkların soyut beyanı dışında kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, zincirleme suç hükümleri uyarınca TCK'nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
C) Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Tüm dosya kapsamına göre; kendisinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, 26.11.2013 tarihinde diğer sanık ...'da ele geçen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna ilişkin maddi bulgularla desteklenmeyen, içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek telefon görüşmeleri dışında, uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
D) Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenin dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın 30/01/2014 tarihli eylemi sabit ise de; 03/02/2014 tarihinde diğer sanık ...’un ablası ...’nın ikametinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddenin iletişimin tespiti tutanakları içeriği de dikkate alınarak 30/01/2014 tarihinde ele geçirilen maddeden sonra temin edildiğine dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığından bu maddelerin devamı niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve böylece zincirleme suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin TCK'nın 43/1. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
E) Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık hakkında 30/01/2014 tarihli eylemi nedeniyle, Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/40 Esas sayılı dosyasında da yargılama yapıldığı, 15.04.2014 tarihli karar ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 21.11.2019 tarih, 2017/1307 esas 2019/6404 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşıldığından,
Sanığın 30/01/2014 tarihli eylemi sabit ise de; 03/02/2014 tarihinde ablası ...’nın ikametinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddenin iletişimin tespiti tutanakları içeriği de dikkate alınarak 30/01/2014 tarihinde ele geçirilen maddeden sonra temin edildiğine dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığından bu maddelerin devamı niteliğinde olduğunun kabul edilmesi ve CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
F) Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP aracılığı ile MERNİS'ten çıkarılarak dosyaya konulan nüfus kaydında sanığın 16/08/2018 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu hususun araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA,
10.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.