Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/5769
Karar No: 2006/6616
Karar Tarihi: 19.06.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5769 Esas 2006/6616 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/5769 E.  ,  2006/6616 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Yozgat 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarih : 28.2.2006
    No : 1249-38

    Davacı,  1.1.1985 tari ve devamında bulunan ve zorunlu  SSK"ya tabi 15.2.1987 tarihinde 44 gün, 1989 yılında   45 gün ve 1990 yılında 42 gün olmak üzere toplam  131 gün SSK sigortası çıktıktan sonra kalan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi   tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının ilk tescilinin  yapıldığı  1.1.1985 tarihi ile dava tarihi olan 18.11.2005  tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğu dönemler dışında  tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık  ve  Nüfus  İdareleri  kayıtları  ile  diğer  kamu  kurum  ve  kuruluşlarının,  kanunla  kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.    
    Yapılan incelemede, davacının verdiği 8.2.2005 tarihli bildirge  üzerine 1.1.1985  tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği,  çiftçilik belgesinde 172  dekar arazisi olduğu, 2002 yılında  Tarım Kredi Kooperatifinden  gübre aldığı, 2005 yılında şeker fabrikasına pancar sattığı  muhtar ilmuhaberinde  120 dekar arazisinin bulunduğunun  bildirildiği, 15.2.1987 -31.3.1987 ,15.5.1989 - 30.9.1989, 20.12.1989 -16.2.1990 tarihleri arasında  SSK"na  tabi zorunlu sigortalı olduğu,  davalı  kurumca  durumun öğrenilmesi üzerine 14.2.1987 tarihi itibariyle terkin edildiği, 1.1.1985-14.2.1987 tarihleri  arasındaki  dönem yönünden  taraflar arasında   ihtilaf  bulunmadığı, 2004 yılında düzenlenmiş çiftçilik belgesinin  olduğu görülmektedir.
    Davacı davalı Kurumca  tarım Bağ-Kur  sigortalısı olarak 1.1.1985 tarihinde  tescil edilmiş olmakla  ve bu tarihten sonraki 506 sayılı Yasa’ya  tabi çalışmaları uzun süreli blok çalışma olmayıp aralıklı ve kısa süreli  çalışma  olduğundan bu süreler dışında kalan dönemlerde 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesi koşullarını taşıması halinde tarım Bağ-Kur  sigortalısı olduğunun kabulü gerekir ise de,  mahkemece 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde belirtilen kayıtların varlığı araştırılmaksızın sonuca gidildiği görülmektedir.
    Yapılacak iş; 14.2.1987 ile dava tarihleri arasındaki dönemde, davacı tarafça Yozgat Şeker Fabrikasına  ürün bedellerinden  prim  kesintisi yapılıp  yapılmadığını  sormak yapılmış ise belgelerini getirtmek , 2926 sayılı kanunun 10.maddesinde belirtildiği üzere meslek kuruluşu veya kooperatif kaydı bulunup bulunmadığını,  öte yandan zabıtaca  tarihte belirterek tarımla iştigal edip etmediğini araştırmak, davacı adına tapuda kayıtlı taşınmazın davacı adına tesis tarihini  ziraat oda kaydı ve pancar kooperatif kaydını sormak   ihtilaflı dönemde görev yapan muhtar ve azaların tanık olarak beyanlarına başvurmak ve sonucunda tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşmak gerekir.
    Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davacının 14.2.1987  ile dava  tarihleri arasında SSK sigortalısı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi