12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/27100 Karar No: 2010/9370 Karar Tarihi: 15.04.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/27100 Esas 2010/9370 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/27100 E. , 2010/9370 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Düzce İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/06/2009 NUMARASI : 2008/244-2009/294
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : HUMK"nun 163 ve 159.maddeleri uyarınca süre tayini hakimin taktirine bırakılan hallerde yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirttiği sürede; taraf, belirtilen işlemi mutlaka yerine getirmelidir. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için yapılması gereken işlemler ve bu işlemlerin ne kadarlık sürede yapılacağı açık ve tam olarak ara kararda belirtilmeli, ayrıca bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçlar da açıklanmalı ve taraflar uyarılmalıdır. (HGK"nun 21.09.1983 tarih 14/3447-825 sayılı kararı) Somut uyuşmazlıkta, alacaklının rehin açığı belgesine dayalı olarak genel haciz yoluyla başlattığı icra takibine yönelik itirazın kaldırılması talebinde bulunduğu; mahkemece, 24.02.2009 tarihli celsede alacaklı vekiline, delil listesinde belirtilen belgelerin ibrazı için bir sonraki celseye kadar süre verilmiş, müteakip celsede ise on günlük kesin süre verilmiş ise de, kesin süreye riayet etmeme halinde alacaklının "Bu hakkın sarfınazar etmiş sayılacağının ve şikayetin reddedileceği" hususunun açıkça ihtar edilmediği görülmektedir. Bu durumda kesin süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçlar açıklanmadığından, HUMK"nun 163.maddesine uygun ve geçerli bir kesin mehilden söz edilemez. Mahkemece yukarıda belirtilen şekilde kesin süre verilerek sonuca gidilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.