16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10182 Karar No: 2015/4270 Karar Tarihi: 20.04.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/10182 Esas 2015/4270 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/10182 E. , 2015/4270 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 207 ada 49 parsel sayılı 1.234,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ... oğlu ... adına tespit edilmiştir. Davalının itirazı Kadastro Komisyonunca kabul edilerek taşınmazın davalı ... adına tesciline karar verilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın komisyon kararı gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın taşlık olduğu ve hayvan barınağı olarak davalının babası tarafından, ölümüyle de davalı tarafından kullanıldığı, davacı tarafından sunulan vergi kayıtlarına zilyetliği bulunmadığı, tapu kaydına ise hükmünü yitirdiğinden itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ... vekili tarafından 08.09.2011 tarihinde tanık listesi verildiği ve tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmediği halde mahkemece davacı tanığı ... dinlenmeksizin ve dinlenmeme nedeni de açıklanmadan hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkına aykırılık oluşturduğu gibi, taşınmaz mallara ilişkin davalarda bilirkişi ve tanıkların taşınmaz başında dinlenmesi zorunlu olduğu halde mahkemece tespit bilirkişilerinin duruşmada dinlenilmesi de doğru değildir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için fen bilirkişisi, mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, taraf tanıkları usulünce davet edilerek keşifte hazır edilmek suretiyle yöntemine uygun şekilde dinlenilmeli, taşınmaz üzerinde taraflardan hangisinin ne şekilde zilyet olduğu sorulmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemince ve gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm tesis edilmelidir. Belirtilen yön göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.