Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/1479
Karar No: 2006/6586

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/1479 Esas 2006/6586 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/1479 E.  ,  2006/6586 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Adana 2. İş Mahkemesi
    Tarih               : 30.12.2005
    No                   : 1507-1474               
                           
    Davacı  Bağ-Kur sigortalılık  kaydının 1.9.1998-16.12.2002  tarihleri arasındaki kısmının iptaline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi   tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı, 1.9.1998-16.12.2002 tarihleri arasında SSK  sigortalısı olduğundan bahisle bu  dönemdeki Bağ-Kur sigortalılığının iptalini istemiş, Mahkemece  davacının  ekonomik yönden baskın çalışmasının SSK"na  tabi çalışmaları olduğu  gerekçesi ile  SSK sigortalılığı ile çakışan 1.9.1998-16.12.2002 tarihleri arasındaki  Bağ-Kur  sigortalılığının iptaline karar verilmiştir. .
    Yapılan  incelemede davacının verdiği  30.12.1985 tarihli bildirge üzerine  1.1.1985 tarihinde başlayan vergi  kaydı esas alınarak geriye  doğru 1.1.1985 tarihi itibariyle  kayıt ve tescil edilip 23.9.1987  tarihinde terkin edildiği,  limited şirket ortaklığı nedeniyle 8.5.1996  tarihli Ticaret Odası kaydı esas  alınarak 1.11.1996  tarihinde  sigortalılığının yeniden  başlatılıp şirket kaydının Ticaret Odası kaydının silindiği 16.12.2002 tarihinde terkin edildiği,  ihtilaflı dönemde 1.1.1989-31.1.1994, 7.4.1996-31.10.1996, 1.9.1998-28.3.2004 tarihleri arasında  zorunlu SSK sigortalısı  olduğu,  şirketin Ticaret Odası kaydının aidatların ödenmemesi sebebiyle  silindiği  görülmektedir.    
    Uyuşmazlık, her iki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır. Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu birbirine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp, sigortalının önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin SSK.kapsamına girebilmesi için hizmet aktine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında da bulunmaması gerekir. 506 sayılı Yasa’nın 3.maddesinin I/f bendinde “kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” K bendinde ise “ herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 sayılı Yasa’nın 24.maddesinin I ve II. Fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında, başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşuluda getirilmiştir.
    1479  sayılı Yasa"nın 25/2-C maddesinde  şirketlerle ilgisi  kalmayanların  çalışmalarına sona erdikleri  veya ilgililerin kesildiği tarihten  bir gün önce sigortalıklarınının  sona ereceği  bildirilmiştir.
    Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün bulunmayıp önceden başlayıp devam eden sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır. Yargıtay    Hukuk  Genel   Kurulu’nun   2001/21-627   Esas,   2001/ 659   Karar   ve
    3.10.2001 günlü  kararı  ile 2005/21-389 Esas, 2005/430 karar ve 29.6.2005 günlü kararlarında  önceden başlayan sigortalılığın asıl sigortalılık olduğu özellikle belirtilmiştir.
    Davacının  limited şirket ortaklığı sebebiyle  Bağ-Kur sigortalılığının 1.9.1998 tarihinde başlayan SSK  sigortalılığından  çok önce olduğu  ve 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi uyarınca  zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olması  gerektiği açıktır.  Şirketteki payının az  olmasının önemi bulunmadığı  gibi  önceden başlayan  sigortalılık olduğundan baskın çalışma araştırması  yapılmasınında sigortalılığa etkisi yoktur.  Ekonomik yönden baskın olan  sigortalılığın  araştırılması ancak  aynı  tarihte  birlikte  başlayan  ve devam eden  veya çok yakın  tarihlerde  başlayarak birlikte  devam edegelen sigortalılarda  söz konusudur.
    Yukarıda açıklamalar dikkate alındığında 1479  sayılı Yasa"nın 24 ve 25  maddeleri uyarınca  davacının 8.5.1996 tarihinde başlayan limited şirket ortaklığı sebebiyle SSK sigortalılığının sona erdiği 31.10.1996 tarihini takip eden 1.11.1996  tarihinden,  şirket ile  ilgisinin kesildiği veya şirketin Ticaret  sicilinden  kaydının  silindiği tarihe kadar Bağ-Kur  sigortalısı  sayılması gerektiği   SSK sigortalılığının ancak  Bağ-Kur  sigortalılığının  sona erdiği tarihten sonra   başlayacağı açıktır.
    Yapılacak iş, ilgili Ticaret Sicil Memurluğundan davacının ortağı bulunduğu şirketin kaydının mevcud  olup olmadığı, mevcud ise  davacının şirket ortaklığının hangi tarihte son bulduğu sorularak  çıkacak sonuca göre karar vermektir. 
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek istemin kabulüne karar verilmesi   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum vekilinin  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.6.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi