19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13328 Karar No: 2018/2511 Karar Tarihi: 08.03.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13328 Esas 2018/2511 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/13328 E. , 2018/2511 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Ticareti terk suçu aynı işyeri ile ilgili olarak ancak bir defa işlenebilen bir suç olup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43. maddesinin ikinci fıkrasında aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda bir cezaya hükmedileceğinin ancak bu cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılacağının öngörülmesi cihetle, ticareti terk suçunda sanık hakkında birden fazla şikayetin bulunması halinde tayin olunacak cezanın TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekecektir. UYAP ortamında yapılan araştırmada temyiz davasına konu eylem nedeniyle, şikayetçisi farklı olan Silifke İcra Ceza Mahkemesi"nin 31/03/2015 tarih, 2014/60 Esas, 2015/189 karar sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2016/8719 Esas numarasında kayıtlı dosyasında incelemesi yapılan ve 06.02.2018 tarihinde bozulmasına karar verilen dava dosyasının bulunduğunun tespiti karşısında; anılan dava ile temyiz davasına konu davanın birleştirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu, Kabule göre de; 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2-Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ""29.08.2014"" yerine ""2015"" olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.