21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/7281 Karar No: 2006/6573 Karar Tarihi: 15.06.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/7281 Esas 2006/6573 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/7281 E. , 2006/6573 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Niğde İş Mahkemesi TARİHİ : 10/03/2006 NO : 40-29
Davacı, murisinin davalılardan işverene ait işyerinde 1991-1996 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ile davalılardan Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Bozma ilamını uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmeden sonuca gidilmiştir. Dava, davacı murisi .... "ın 15.04.1990-30.12.2000 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir. İstek, tanık sözlerine dayanılarak hüküm altına alınmıştır. Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Dosyada toplanan delillere göre davalı Ç.M.K. Başkanlığı yazılı belge olmadığını belirttiğinden tüm dönemi kapsayan bordro tanıkları dinlenmesi gerekirken kısmen çalışan veya sadece işe girdikleri belli olan tanıkların dinlenmeleri yeterli görülmemiştir. Ayrıca davacı murisinin çalışmalarının geçtiği yer için, tanıkarın bir kısmı belediye bir kısmı da davalı Ç.M.K.B. olarak belirtmeleri ve bu çelişkinin dahi giderilmeden sonuca gidilmesi doğru değildir. Yapılacak iş, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak işverence SSK’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı ve tüm tesbit döneminde çalışan tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, dönem bordroları yok ise işverenin komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş kişileri veya benzer işi tespit dönemi süresince yapanların kayıtlara geçmiş kimseleri tespit edilip dinlenmek, ve tüm deliller toplandıktan sonra delilleri takdir edip ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı ile davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.