11. Hukuk Dairesi 2014/8842 E. , 2014/19976 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/05/2012 tarih ve 2011/76-2012/114 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kurucu üyesi olduğunu, diğer davalı ile birlikte şirketi kurduklarını, davalı ..."ın sahte 2 adet belge düzenleyip, müvekkilinin ya imzasını taklit ederek, ya da müvekkilince boş kağıda imzalı bir kağıdın üzerini doldurarak, hem yönetim kurulundan istifa ettiğini, hem de şirketteki hissesini davalı ..."a devrettiğini yazdığını, ayrıca şirket ana sözleşmesinin 7. maddesine göre, bir ortağın sermaye payının şirket sermayesinin %30 "unu geçemeyeceğinin belirtilmesine rağmen, müvekkilinin hissesinin tümünün davalıya devretmesinin gerçekte böyle bir devir olsa bile sözleşmeye aykırı olup geçersiz olacağını, bu durumun şirket yönetim kurulu kararı ile dahi geçerli hale getirilemeyeceğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketteki 1020 adet hissesini 06/12/2001 tarihli devir sözleşmesi ile davalı ..."a devrine ilişkin işlemin sahte olduğunun tespiti ve iptaline, müvekkilinin şirkette pay sahibi olduğunun kabulü ile 06/12/2001 tarihinden bugüne kadar ödenmiş kar paylarının ticari reeskont faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, ...Asliye Ceza Mahkemesi"ndeki görülmekte olan dava esnasında aldırılan 04/08/2003 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, davacının yönetim kurulu üyeliğinden ve başkanlığından istifa ettiğine dair belge ile hisse devrine ilişkin belge altındaki imzaların davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla davacının iddiasının aksine imzaların gerçek olduğunu,dava konusu hisse devrinin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre,davacının sahteliğinin tespitini talep ve dava etmiş olduğu 06/12/2001 tarihli belgedeki imzanın kendisine ait olduğunun ...Asliye Ceza Mahkemesi"ndeki yapılan yargılama esnasında aldırılan Adli Tıp Kurumu... Dairesi"nin 04/08/2003 tarihli raporu ile belirlendiği, kaldı ki bu hususun dava dilekçesindeki açıklamalardan anlaşılacağı üzere davacının da kabulünde olup, davacı tarafından boşa atmış olduğu imzaların sonradan kağıtların üzerinin doldurulduğu yönündeki açıklamalarından da anlaşılmakta olduğu, dava dilekçesinde başkaca söz konusu belgenin hata, hile vs. hukuksal nedenlere dayalı olarak düzenlendiği hususunun da iddia edilmediğinin anlaşılması karşısında söz konusu 06/12/2001 tarihli taraflar arasındaki hisse devrine ilişkin sözleşmenin sahteliğinin tespiti davasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı , davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.