11. Hukuk Dairesi 2014/12674 E. , 2014/19975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/04/2014 tarih ve 2011/259-2014/39 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yayıncılık alanında faaliyet gösterdiğini, çıkaracağı dergi ismi olarak kullanmak üzere "..." ismi için marka başvurusunda bulunduğu sektörde öncü bir kuruluş olan davacının bu isimle 2010 yılının mart ayından itibaren haziran 2010 tarihine kadar derginin ilk 4 sayısının yayınlandığını, ayrıca bu sayılarda tüm reklam ve promosyon giderlerinin de müvekkili tarafından karşılandığını, derginin tüm tasarım ve yapımcılığınını müvekkili tarafından yapılmasına rağmen davalılardan ... Prodüksiyon isimli şirketin yapımcı olduğu gösterilerek aynı isimli derginin davalılarca yayınlanmasına başlandığını ileri sürerek, marka haklarına tecavüzünü tespiti, izinsiz kullanması, sonuçlarının ortadan kaldırılması, hükmün ilanı, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, birleşen davada ise; davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili ..."nun diğer müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğunu, bu markanın kendileri tarafından oluşturulup tanınmış hale getirildiğini, gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin davacıdan önce 05/03/2010 tarihinde mevkute beyannamesi için savcılığa başvurduğunu, başlangıçta ... ile davacının birlikte ortak şirket kurmalarının gündeme geldiğini, ancak bu işbirliğinin sadece derginin basımıyla ilgili olarak düşünüldüğünü, derginin ilk kez müvekkili tarafından yayınlanmaya başladığını, daha sonra müvekkilinden habersiz olarak davacı tarafından marka başvurusu yapıldığını, müvekkillerinin “...” marka başvurusunu öğrenip itirazları
üzerine davacı başvurusunun reddedilerek kendi başvurularının kabul edildiğini, red gerekçesinde marka üzerindeki öncelik hakkının müvekkiline ait olduğunun kabul edildiğini, ancak davacının habersiz olarak davaya konu olan bu markayı da tescil ettirdiğini savunarak davanın reddini talep etmiş olup, birleşen davada ise; daha sonra öğrenince 3 nolu mahkemede hükümsüzlük davası açıldığını, davacının henüz herhangi bir dergi müvekkilinin 05/03/2010 tarihinde ...Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan aldığı izinle, imtiyaz sahibi olarak yayın hayatına kazandırdığı "..." isimli dergi emtiası üzerinde ilk kez kullandığı "..." ve "..." ibareli markalar üzerinde gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu, davalının müvekkili ile olan iş ilişkileri dolayısıyla vakıf olduğu söz konusu markaların tescili için TPE"ye tescil başvurusunda bulunduğunu ve 2010/11101 başvuru numarası ile "..." ibareli markayı tescil ettirdiğini ve davalının bu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, davalı adına 2010/11101 başvuru numaralı ve "..." ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, birleşen davaya konu "..." ibaresinin dergiye isim olmak üzere asıl dosyada davalı ... tarafından oluşturulduğu, ismin orijinal olması nedeniyle hazırlık aşamasındaki derginin yayınından önce davacı tarafından marka olarak tescilinin 556 sayılı Yasa"nın 8/5 maddesi gereğince başkasına ait telif ve isim hakkı kapsamında kaldığı ve tescilin kötü niyetli olduğu, bu nedenle asıl dosyada davacı markasının gazete ve dergi yayınlama hizmetleri için hükümsüz kılınması gerektiği, asıl davaya gelince birleşen dava ile markanın hükümsüzlüğüne karar verildiğinden asıl davanın dayanağı kalmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davalı adına tescilli 2010/11101 nolu markanın dergi ve gazete için hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, diğer talepler yönünden reddine, karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.