Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/7221
Karar No: 2010/8325

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/7221 Esas 2010/8325 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/7221 E.  ,  2010/8325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AYDIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/03/2010
    NUMARASI : 2008/370-2010/79

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 33 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümün satış işlemi sırasında alıcı A. Ö. vekili olan davalı T.’ın kandırması ile aynı taşınmazdaki 10 nolu bağımsız bölümü de davalı T.a satış suretiyle temlik ettiğini, tecrübesizliğinden ve güveninden faydalanarak hile suretiyle taşınmazı devralan davalı T.’ın muvazaalı olarak yeri akrabası olan davalı N.’a, onun da birlikte iş yaptıkları diğer davalı S.’e satış suretiyle temlik ettiğini, davalıların birlikte hareket eden kişiler olduklarını ileri sürüp  tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, dava konusu taşınmazın temlikinin davacının iradesi ile yapılan gerçek satışlar olduğunu, iddiaların doğru bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacının iddialarını yazılı delile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
      Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi  raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 10 nolu bağımsız bölümü  davacının 03.09.2007 tarihli akitle davalı T.’a, onun da, aynı bağımsız bölümü 29.07.2008 tarihli akitle akrabası  davalı N.’a, onun da aynı yeri 31.07.2008 tarihli akitle birlikte iş yapılan davalı S.’e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, anılan temliklerin aynı zamanda vekili olan davalı T.’ın kendisini kandırması sonucu gerçekleştiğini, diğer davalılar arasındaki satışların da muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Hemen belirtmek gerekir ki, olayları bildirmek taraflara, hukuki tavsifi yaparak uygulanacak kanun hükmünü tespit ve tatbik etmek hakime aittir.
    Bilindiği üzere; hile,genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K"nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme  yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen  koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. 
    Öte yandan,hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir.
    Somut olaya gelince; mahkemece, iddianın mutlak yazılı delille ispatı gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, yukarıda değinilen ilkeler gözetildiğinde iddianın yazılı belge olmasa bile her türlü delille kanıtlanması olanaklıdır.
    Ne var ki, mahkemece yanılgılı düşünülerek davacının tanıkları dinlenmemiş, tanık dinletme isteği reddedilmiştir.
    Öyle ise, davacının temyizi itirazları yerindedir Kabulü ile Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,  alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 15.7.2010  tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.

     


     
     
     
     
     
     
     
     
     
     

     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi