22. Hukuk Dairesi 2014/35734 E. , 2016/6004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, başarı primi ile ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait işyerinde 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştığını, işyerinde uygulanan “... Ücret ve Diğer Ödemeleri Tespit Esasları” isimli düzenleme uyarınca müvekkiline ödenmesi gerekli başarı primi ve ikramiye alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, başarı primi ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu alacak taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, “... Ücret ve Diğer Ödemeleri Tespit Esasları” isimli işyeri uygulamasının 10.maddesinde, “Hiç bir personelin aylık temel ücreti ve tüm diğer yan ödemeleri toplamı Genel Müdür aylık toplam ücretini geçemez. Geçtiği takdirde Genel Müdürün toplam ücretini aşan kısım Genel Müdür ücretinde bir artış olmadığı sürece ödenmez. Ödenmeyen tutarların daha sonra ödenmesini sağlayacak geriye dönük bir uygulama mümkün değildir.” şeklinde kurala yer verilmiştir. Mahkemece, söz konusu maddede düzenlenen tavan sınırlamasının gözardı edilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, tavan sınırlaması nazara alınarak, dava konusu alacaklar yeniden değerlendirilmelidir.
Islaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmeden karar verilmiş olması bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.03.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dosya kapsamına göre, davacı davalı ..."de iş yeri hekimi olarak yarı zamanlı çalışmıştır.
Davalı ..."nin ihracatın geliştirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi, yeni pazarlar bulunması, ihracatçılar ve yurt dışında faaliyet gösteren müteahhitler ve yatırımcılara uluslararası piyasalarda destek ve güvence sağlanması amacı ile kurulduğu, bankanın bu amaç çerçevesinde yönetim yapısı ve personel istihdamı oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ile de mevzuattan kaynaklanan zorunluluk sebebiyle iş yeri hekimi olarak sözleşme yapıldığı, sözleşme sürelerinin birer yıllık olarak imzalandığı, davacının davalı bankada 26.10.1976-30.07.1979, 09.01.1986-10.01.1990, 11.12.1992-10.03.2011 tarihleri arasında iş yeri hekimi olarak görev yaptığı, davalı bankada iş yeri hekimi olarak yarı zamanlı çalıştığı, banka ile yapılan iş sözleşmeleri gereği ücretinin ... Birliği iş yeri hekimliği sözleşmelerine göre belirlendiği, ilave başka ne adla olursa olsun ödeme yapılmayacağının sözleşme hükmü olarak düzenlendiği görülmektedir.
... Ücret Ve Diğer Ödemeleri Tespit Esaslarının genel kapsamını düzenleyen 1. maddesinde bankanın asli ve sürekli hizmetlerini yürüten ve süresiz hizmet akdi ile çalışanlara uygulanacağı belirtilmektedir.
Davacının gördüğü işin niteliği, çalışma biçimi ve bankanın kuruluş ve faaliyetleri nazara alındığında diğer banka çalışanları ile aynı nitelikte olmadığı bu sebeple sözleşme ile kararlaştırılan dışında bankanın diğer personeline yaptığı ödemelerden faydalanmasının mümkün olmadığı, davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 01.03.2016