1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davacılar H.D., D., H. A. Ç. ile davalı Kurum"un tüm temyiz itirazlarının reddine
2- Davacıların temyizine gelince;
Dava davacıların 10.3.2006 tarihinde ölüm aylığına hak kazandıklarının tesbiti ile 10.3.2006 tarihi ile aylığın bağlandığı 1.6.2004 tarihi arasında ödenmeyen ölüm aylıklarından şimdilik 2000 YTL"nin başvuru tarihinden 1.6.2004 tarihine kadar faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davacılardan H., M., M. ve M."in 1.11.2000 tarihinde ölüm aylığına hak kazandığının tesbiti ile eksik prim bulunması halinde primlerin ve ölüm aylıklarının hesaplanmasının davalı Kurumca yapılacağından bahisle ölüm aylıklarının faizi ile tahsiline ilişkin istem hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
1479 sayılı Yasa"nın 45. maddesinde ölen sigortalının tahsis yapılmasına hak kazanan dul eşine, onşekiz yaşını, orta Öğretim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu kanun ile diğer Sosyal güvenlik Kanunları kapsamında çakışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalardan dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çakışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamında ki çalışmalardan dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir.
Yapılan incelemede davacıların murisi sigortalı H. Ç."ın 25.12.1988 tarihinde öldüğü, ölüm tarihinde 4 yıl 8 ay 25 gün sigortalılığı ve toplam 508.042 TL prim ve gecikme zammı borcu bulunduğu davacıların bu borcu 26.10.2000 tarihinde 10.000.000 TL olarak ödeyip aynı gün ölüm aylığı talep ettikleri ve talep tarihinde davacılar H.D."un 34, H.A."nin 22 yaşında, D."in 26 yaşında olup evli olduğu, R."nin 24 yaşında olup 8.8.2003 tarihinde evlendiği, M., M. ve M."nin bekar oldukları davalı Kurumca davacılardan H., M., M., R. ve M."ya 1.11.2000 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmakla beraber bilahare " 3 yıl" sigortalı olma şartının " 5 yıl""a çıkarılmış olması ve tahsis takip tarihinde " 5 yıl" sigortalı olma koşulunu yürürlüğe girmiş olması sebebiyle bağlanan aylığın iptal edilerek yapılan ödemelerin geri istendiği, davacılar 5 yıllık prim ödeme koşulunu askerlik borçlanması yaptırılarak sağlandıktan sonra 31.5.2004 tarihli tahsis talepleri üzerine 1.6.2004 tarihinde H., M., M. ve M."ye yeniden aylık bağlandığı görülmektedir. 1479 sayılı Yasa"nın 41/a maddesinin hakkı doğuran sigortalının ölüm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan hükümde 3 tam yıl sigortalılık koşulu arandığından davacıların tahsis talep tarihi olan 26.10. 2000 tarihi itibariyle bu koşul ve prim borcu bulunmama koşulu yerine getirilmiş bulunmakla davacılar M., M., H. ve M."nin 1.11.2000 tarihi itibariyle ölüm aylığına hak kazandıklarının tesbitine ilişkin mahkeme kararı yerinde ise de davacılardan R. tahsis talep tarihinde bekar olup tahsis talep tarihi itibariyle ölüm aylığına hak kazandığı halde bu davacının isteminin reddine karar verilmiş olması diğer yandan tahsis talep tarihi itibariyle davacıların sigortalının 4 yıl 8 ay 25 günlük sigortalılığı yönünden prim borçlarının bulunmadığı sigorta dosyasında belgelerden anlaşılmasına göre mahkemece davacıların birikmiş yaşlılık aylıklarının tahsili istemi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş bulunması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; davalı kurumdan davacılar H., M., M. ve M."ye 1.11.2000- 1.6.2004 tarihleri arasında, davacı R."ye 1.11.2000 tarihinden evlendiği 8.8.2003 tarihi arasında ödenmesi gereken ölüm aylığı miktarını sormak çıkacak sonuca göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular diktate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar H., R., M. M. ve M." Ç."ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcınıntemyiz edene yükletilmesine, 15.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
