21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/5387 Karar No: 2006/6503
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5387 Esas 2006/6503 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/5387 E. , 2006/6503 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Uşak İş Mahkemesi TARİHİ : 15/02/2006 NO : 218-39
Davacı, 17.03.1997 tarihinden sonrakı Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, 17.03.1997 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalılık süresinin sona erdiğinin tespiti ile bu tarihten sonraki döneme ilişkin olarak davalı kurumca tahsil edilen primlerin yasal faiziye iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin karar Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden sonuca gidilmiştir. Bozma ilamı sonrasında dinlenen tanıkların kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı; belediye ve zabıtaca yapılan araştırma ise, emniyet ve zabıta kayıtları araştırılmadan, komşu işyeri çalışanlarının yada sahiplerinin beyanlarına dayanılmadan eksik yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak araştırma yapmak, zorunlu Bağ-Kur primlerinin de ödendiğini gözönünde bulundurmak suretiyle Bağ-Kur sigortalılık süresini hiç kuşkuya yer bırakmasızın saptamak gerekir. Öte yandan yukarıda belirtilen araştırma sonucunda, Bağ-Kur sigortalılık süresinin 17.03.1997 tarihinden sonrasında da devam ettiği sonucuna varılması halinde ise; davacının 2000 yılından itibaren kesintili olarak S.S.K."na tabi zorunlu sigortalı çalışması bulunduğu dikkate alındığında; davanın S.S.K."nın hak alanını ilgilendirdiği gözetilerek, S.S.K."nu yöntemince davaya dahil etmek suretiyle yargılamaya devam etmek gerekir. Her ne kadar davalı Kurumca çakışan S.S.K. sigortalılık süresi dışlanmak suretiyle davacının 1982 tarihinden bu yana Bağ-Kur sigortalısı olduğu kabul edilmekte ise de 1479 sayılı Kanunun 24. ve 506 sayılı Kanunun 3.(K) maddesi doğrultusunda kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanların S.S.K. sigortalısı olması mümkün değildir. Fiilen çakışan sigortalılık statüsünün bulunması halinde ise, Dairemizin yerleşik kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2001/21-627-2001/659 sayılı Kararı gereğince, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılık kolundaki çalışmalara üstünlük tanınması gerektiği hususunu gözönünde bulundurmak gerekir. Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.