Esas No: 2022/1138
Karar No: 2022/2639
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/1138 Esas 2022/2639 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/1138 E. , 2022/2639 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tasarlayarak Üstsoya Karşı Öldürme, Tasarlayarak Öldürmeye Teşebbüs, Tasarlayarak Üstsoya Karşı Öldürmeye Teşebbüs
HÜKÜMLER : 1- Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/11/2015 gün ve 2014/209 E. - 2015/278 K. sayılı ilamı ile sanığın maktul ...'a yönelik üstsoya karşı tasarlayarak öldürme; mağdur ...'ayönelik üstsoya karşı tasarlayarak öldürmeye teşebbüs; katılan ...'a yönelik tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatine dair kararı.
2- Bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 21/12/2021 tarih, 2021/10408 E., 2021/15157 K. sayılı ilamı ile düzelterek onama kararı verilerek mahkemesine gönderilmesine dair kararı.
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/11/2015 gün ve 2014/209 Esas, 2015/278 Karar sayılı ilamı ile sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik tasarlayarak üstsoya karşı öldürme; müşteki ...'a yönelik tasarlayarak üstsoya karşı öldürmeye teşebbüs ve katılan ...'a yönelik tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatine karar verilerek bu kararın katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 21/12/2021 tarih, 2021/10408Esas ve 2021/15157 Karar sayılı ilamı ile beraat hükümleri hakkında onama kararı verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 27/01/2022 tarih, 1- 2019/50661 sayılı yazısı ile;
1-''Özel Dairenin sanık hakkında ilk derece mahkemesi tarafından verilen beraat kararının isabetli bulunmasına rağmen "katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği" gerekçesiyle düzeltilerek onama kararı verilmesi''
2- "Gerek maktul gerekse mağdurlar 14/03/2013 tarihinde saat 18:00 sıralarında maktulün evinde yedikleri, sanık ... tarafından hazırlanan, içerisinde son derece zehirli olduğu anlaşılan tarım ilacının bulunduğu sulu köfte yemeği ya da salatadan yemek suretiyle zehirlendikleri konusunda şüphe bulunmamaktadır. Sanık savunmasının temelini oluşturan, zehirli olduğu ya da zehir bulaşığı bulunan bir poşette bulundurulduğu ileri sürülen, tanık Sultan tarafından getirilip sanık ... ve annesi Melek tarafından salataya koyulduğu iddia edilen acı bukule otunun zehirli olmadığı da analiz raporuyla belgelenmiş bulunmaktadır. Muhakkak olan bir diğer hususta sanık ...'nin sofraya oturup yemek yemediğidir. Mevcut deliller ışığında, olaydan bir gün sonra aile baskısıyla istemediği ... ile nikahlanacak olan bu nedenle de başta babası olmak üzere ailesine husumet duyan sanığın bu evliliğe engel olmak için son çare olarak olay günü maktul ve mağdurların yedikleri salata ya da sulu köfteye insan tenine bulaşması ya da solunum yoluyla alınması halinde bile insanı zehirleyebilecek ölçüde tehlikeli olan tarım ilacından koyarak maktulü kasten öldürdüğü, diğer mağdurları da öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşılmaktadır. Sanığın olay öncesi intihar girişiminde bulunması, dosya arasındaki doktor raporuna göre depresyon ve anksiyete bozukluğu hastalığına sahip olması, antidepresan ilaç kullanması gibi hususlar da dikkate alındığında, sanığın içinde bulunduğu olumsuz ruh haliyle son derece vahim sonuçları olan söz konusu eylemleri gerçekleştirdiği, başta suçun mağduru olan sanığın annesi Melek olmak üzere sanığın kardeşleri, anne tarafından olan akrabaları ve bazı tanıkların sanık ...'yi suçtan kurtarmak amacıyla kurgulanmış beyanlarda bulundukları, tanık Sultan ve mağdur ...'i lehlerine ifade vermeleri konusunda tehdit ettikleri dosya kapsamıyla sabit bulunmaktadır. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde belirtildiğinin aksine sanığın eylemleri mevcut deliller kapsamıyla sabit bulunmakta olup sanığın atılı suçlardan cezalandırılması gerekmektedir." şeklindeki gerekçesiyle itirazda bulunulduğu anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesine 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesiyle eklenen 3. fıkrası uyarınca dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi ile yapılan incelemede:
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğine dair gerekçesi yerinde görülmekle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KISMEN KABULÜNE, Dairemizin 21/12/2021 gün, 2021/10408 Esas, 2021/15157 Karar sayılı ilamında ''Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kendisini vekil ile temsil ettirmesi karşısında lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK'un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümüne hüküm tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000 TL maktu vekalet ücretinin ödenmesine ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle düzeltilen'' ibaresinin çıkarılmasına,
2- Sanık hakkında üstsoya karşı kasten öldürme, üstsoya karşı kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik Dairemizin 21/12/2021 gün, 2021/10408 Esas, 2021/15157 Karar sayılı kararının usul ve yasaya uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanığın eylemleri mevcut deliller kapsamıyla sabit bulunduğundan atılı suçlardan cezalandırılması gerektiğine ilişkin itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE,
3- Dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.