19. Hukuk Dairesi 2017/2369 E. , 2018/3447 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacının istinaf talebinin kabulüne ilişkin kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davacı ... ile davalı arasında 24/07/2008 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin süresine ilişkin 10.maddede sözleşmenin 4 yıl için yapılmış olup taraflar sürenin bitiminden 30 gün önce noter aracılığıyla fesih bildiriminde bulunmadıkları takdirde aynı şartlarla sözleşmenin 1 yıl daha uzamış olacağı ve her halükarda sözleşmenin akdedilme tarihinden itibaren 5 yıl geçmiş olmakla sözleşmeye kendiliğinden münfesih olacağının hükme bağlandığını, davacının ... 33. Noterliğinin 07/10/2013 tarih ve 59286 yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, sözleşmenin münfesih olmak suretiyle 24/07/2013 tarihinde sona ermesinden sonra ariyetlerin iade almayan şirket sözleşmenin sona ermesinden ve davacının yeniden bayilik sözleşmesi yapmak niyetinde olmadığını öğrendiği anda ... 29. Noterliğinin 11/10/2013 tarih ve 31766 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ön sözleşmenin 3-I ve 5. maddelerinde mevcut yıllık 400 ton beyaz yakıt kotasının doldurulmadığı gerekçesiyle 5.maddeye dayanarak eksik alındığı iddia edilen 1.151,505 kg beyaz ürün için 92.120,00 USD karşılığı 178.187,71 TL cezai şartın ödenmesi istendiğini, davalı şirketin yeniden bayilik sözleşmesi yapmaya çalıştığını, bunu yaparken de cezai şartı tehdit olarak kullandığını, davalı şirketçe ihtirazi kayıt ileri sürülmediğini, cezai şart talebi yönünden borçlu olunmadığının tespitini, davacılardan Süleyman Toy adına kayıtlı davalı şirket lehine limit ipoteği verilen ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... mevkinde kain ve tapunun 2786 pafta, 104 ada, 122 parselde kayıtlı bahçeli ev üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davayı görmeye görevli ve yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin devamı ve ödemelerin kabulü cezai şart alacağından zımnen feragat edildiği anlamına gelmediğini, davacı tarafın bayilik sözleşmesinin feshedildiği tarih ve dava tarihi itibariyle müvekkili şirkete cari hesap ve bayilik sözleşmesine ek taahhütnamelerden kaynaklanan borcu bulunmadığını, her ne kadar bayilik sözleşmesi sona ermiş olsa da davacı tarafın müvekkili şirkete cari hesap borcu ve bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart borcu bulunduğundan ipoteğin terkini mümkün olmayacağını, davalı şirketin ticari kayıtlarının kesin delil niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin süre nedeniyle kendiliğinden sona erdiği, sözleşme süresi içinde davacı bayinin sözleşmede öngörülen yıllık satış miktarlarına hiçbir zaman ulaşamadığı, sözleşmenin devam ettiği dönemlerde herhangi bir şekilde yıl sonu itibariyle istenilen kotalara ulaşılamaması nedeniyle sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacaklarının talep edilmediği, sözleşme süresi bittikten sonra geçmişe yönelik olarak talepte bulunulmasının objektif iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine ipotek talebi yönünden de yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sözleşmenin tarafların yasası olduğu ve tarafların sözleşme hükümleriyle bağlı olduğu, gerek sözleşmenin 13. maddesi ve gerekse ek protokolün son paragrafında sözleşmeye aykırılıktan doğan hakların sözleşme yürürlükteyken istenmese de sona erdikten sonra istenebileceği bu hakkın sözleşme süresince istenmemesinin haktan vazgeçilmiş sayılmayacağı öngörüldüğünden sözleşme süresince istenmemiş olması bu açık hükümler karşısında çelişkili davranış olarak yorumlanamayacağı, ancak sözleşmenin ilk 4 yılı sonunda bu hakkın talep edilmeyerek sözleşmenin yenilenmesine imkan sağlandıktan sonra ek sürenin bitiminden sonra geriye dönük tüm dönem cezai şartını talep etmesi MK nun iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi zararın artmasına neden olması nedeniyle müterafik kusuru da bulunduğundan Borçlar Kanunu 44. maddesi gereğince cezai şarttan indirim yapılarak sadece son yıl cezai şarta hükmolunması hakkaniyete ve sözleşme dengesine uygun olacağı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilmiş, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uzun süreli akaryakıt sözleşmelerinde taahhüde aykırı davranış nedeniyle her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince(ihtirazi kayıt) bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlı olup bunlar yapılmaksızın müteakip yılın ifası gerçekleşmişse bir önceki yıla ilişkin cezai şart talep edilemez.
Somut olayda davalı tarafından asgari alım taahhüdüne uyulmaması nedeniyle sonraki yıllarda mal tedarikine devam edilmiş olmasından dolayı sözleşme hükmüne dayanılarak önceki yıllara ait cezai şart isteminde bulunulamaz. Ancak son yıla ilişkin cezai şart isteminde bulunulabilir. İstinaf mahkemesince son yıla ilişkin cezai şart istenebileceği yönündeki kabulü yerinde ise de buna ilişkin olarak “ Kural olarak sözleşme tarafların yasasıdır. Ve taraflar sözleşme hükümleriyle bağlıdır. Gerek sözleşmenin 13. maddesi ve gerekse de ek protokolün son paragrafında sözleşmeye aykırılıktan doğan hakların sözleşme yürürlükteyken istenmese de sona erdikten sonra istenebileceği bu hakkın sözleşme süresince istenmemesinin haktan vazgeçmiş sayılmayacağı öngörüldüğünden sözleşme süresince istenmemiş olması bu açık hükümler karşısında çelişkili davranış olarak yorumlanamaz. Ancak sözleşme ilk dört yılın sonunda bu hakkın talep edilmeyerek sözleşmenin yenilenmesine imkan sağlandıktan sonra geriye dönük tüm dönem cezai şartını talep etmesi TMK’nun iyiniyet kurallarını aykırı olduğu gibi zararın artmasına neden olması nedeniyle müterafik kusuru da bulunduğundan BK 44. maddesi gereğince cezai şarttan indirim yapılarak sedece son yıl cezai şarta hükmolunması hakkaniyete ve sözleşme dengesine uygun bulunmuştur.” gerekçesi yerinde olmadığından bu paragrafın gerekçe kısmından çıkartılarak hükmün yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf kararının gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın bir örneğinin ... BAM 16. Hukuk Dairesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 20/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.