Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/18748 Esas 2016/7966 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/18748
Karar No: 2016/7966
Karar Tarihi: 26.05.2016

Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/18748 Esas 2016/7966 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin \"karşılıksız yararlanma\" suçundan mahkum olduğu bir dava dosyasını incelerken, birleştirilen diğer dosyalara erişim eksikliğinden dolayı adaletin sağlanamadığına hükmetti. Ayrıca, sanığa verilen cezanın haksız olduğu ve cezanın infaz sürecinde yapılan kanun değişiklikleri ışığında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu kanun değişiklikleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesinde belirtilen hakların kasten yoksun bırakılması suçunun infazında da dikkate alınması gerektiğine işaret etmektedir. Kanunun hükmüne göre, sanığı, dava konusu yapılan tutanaklara yönelik zararları gidermesi durumunda ceza verilmesinden vazgeçileceği ancak bu süreçte yasal sürelerin dikkate alınması gerektiği belirlendi. Kanun değişikliklerinin yasal süre geçtikten sonra uygulanmasının haksızlığa neden olduğu vurgulanan kararda, bu nedenle dava mahkemesinin kararının bozulmasına hükmedildi.
17. Ceza Dairesi         2015/18748 E.  ,  2016/7966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Karşılıksız yararlanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesine göre anılan madde ve fıkrada belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmanın kasten işlenmiş bir suçtan dolayı verilen hapis cezası ile mahkumiyetin kanuni sonucu olması karşısında, infaz aşaması sırasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
    1-Dosya incelendiğinde mahkemenin dosyası ile Şişli 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/639 Esas sayılı dava dosyasının birleştirildiğinin anlaşıldığı kararda Şişli 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/921 Esas sayılı dava dosyasında da bahsedildiği, ancak bu dosyanın birleştirilmesine karar verilip verilmediğinin anlaşılamadığı, sanık hakkında yakın tarihlerde 7 ayrı kaçak tespit tutanağı düzenlendiği, ancak bu dosya ile birleşen dava dosyası veya dosyaları ekte gönderilmediğinden bu tutanaklardan hangilerinin dava konusu yapıldığının da anlaşılamadığı dikkate alınarak, öncelikle bu dava dosyası ile birleşen tüm dosyalar ve ekleri bu dosyaya eklendikten sonra, sanık hakkında toplam 7 ayrı tutanak tutulduğu ve tutanak tarihlerinin birbirine yakın olması ve aralarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanma ihtimali bulunması nedeniyle, diğer tutanakların akibeti araştırılarak dava açılmış ise derdest olanların birleştirilmesi, karara çıkan varsa kararın mükerrer cezaya sebebiyet verilmemesi açısından getirtilmesi zorunluluğu,
    2-Dosya arasında 2 ayrı bilirkişi raporu bulunmasına göre, raporlar arasında kaçak kullanım bedelinin hesaplanmasında fark bulunduğu dikkate alınarak, çelişkinin giderilmesi gerekirken, hangi rapora üstünlük tanındığıda açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun"un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince; katılan kurumun talep ettiği miktar ile bilirkişinin hesapladığı kaçak kullanım bedeli arasında bariz fark bulunduğu dikkate alınarak, sanığa, “katılan kurumun bilirkişiler tarafından tespit edilen bedeller arasındaki çelişki giderildikten sonra, yalnız dava konusu yapılan tutanaklara yönelik oluşan zararlar toplamını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yasal süre geçirilip karşılıksız yararlanma suçundan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.