10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1705 Karar No: 2016/2542 Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1705 Esas 2016/2542 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/1705 E. , 2016/2542 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamda belirtilen nedenlerle davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup, anılan maddede; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır. Eldeki davada; davacı, 19.08.1998-31.05.1999 tarihleri arasında davalı spor kulübü nezdinde geçen hizmetlerinin tespitini talep etmiştir. Dosyanın tetkikinde; davacının, 19.08.1998-31.05.1999 tarihleri arasında davalı spor kulübü ile yapılmış sözleşmenin bulunmasına karşın, bu dönemde yönetmelikte tespit edilen belgelerin kuruma verilmediği veya kurum tarafından yapılan herhangi bir tespit bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Mahkemece, sözleşme süreleri dikkate alınarak davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmesi isabetsizdir. TFF’dan gelen sözleşmelerin hak düşürücü süreye bir etkisi bulunmamakta olup, talep konusu dönem yönünden çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden yıl sonundan dava tarihine kadar 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ........... Derneği"ne iadesine, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.