17. Hukuk Dairesi 2015/3469 E. , 2017/9252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 13/02/2013 günü sürücülüğünü davalı ..."in kullandığı davalı şirkete ait araç ile yaptığı kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve sağ gözünün kör olacak şekilde sakat kaldığını, müvekkilinin %32 oranında sürekli iş ve güçten yoksun kalacak şekilde yaralanarak malul kaldığını belirterek, 200.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa olay tarihi olan 13/02/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Ltd.Şti. vekili, davanın reddini savunmuş; davalı ...davaya cevap vermemiştir. sonucu yaralanma nedeni ile manevi tazminat talebinden ibarettir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın kazada %80 kusurlu olduğu ve ... Üniversitesi ... Tıp Merkezinin 20/05/2013 tarihli raporu ile H:54,4 tek gözde körlük olup davacının özür oranının % 32 oranında rapor verildiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/02/2013 tarihinde işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
6098 sayılı TBK. md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar, kaza tarihinde davacının 21 yaşında olması, kaza sonucunda sağ gözde körlük ve %32 malul olması ve davalı tarafın kazada %80 kusurlu olması da dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.049,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.