22. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/636 Karar No: 2020/9263 Karar Tarihi: 09.07.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/636 Esas 2020/9263 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2018/636 E. , 2020/9263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar ... ile ... Nakliye Gıda Tem. İnş. Mak. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediyede 2004-2011 yılları arasında çalıştığı, belediyeye ait kepçeyi sürdüğü, iş akdinin davalı şirketçe tek taraflı feshedildiği, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması bulunduğu halde ücretlerinin ödenmediği, son 24 aylık ücretinin ödenmediği, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, aylık ücret, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar vekilleri davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalılar ... ile ... Nakliye Gıda Tem. İnş. Mak. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasında ıslah dilekçesinin davalıya tebliğ edilip edilmediği ve dolayısıyla savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur. Somut olayda, davacı 23/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir. Islah dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemiştir. Islah dilekçesi davalıya tebliğ edilerek sonuca gidilmesi gerekirken savunma hakkı kısıtlanarak yargılama yapılıp karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Kabule göre de; davacı son 24 aylık ücretinin ödenmediğini iddia etmiştir. Dosya kapsamında davacıya ödeme yapıldığına dair bir kısım banka dekontları ile davacıya 3.000,00 TL ödeme yapıldığına dair tutanak başlıklı davacının imzasını taşıyan yazılı belge bulunmaktadır. Dosyada yer alan elden ödeme belgesi ile ilgili davacının beyanı alınarak, banka dekontları okunaksız olduğundan ilgili banka kayıtları veya dekontların okunaklı suretleri istenerek, davacıya dava konusu alacaklar yönünden bir ödeme yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken, anılan belgeler dikkate alınmadan eksik inceleme ile verilen karar hatalı olmuştur. Ayrıca davacının kabul edilen toplam çalışma süresi 1 yıl 7 ay 13 gün olduğu halde 24 aylık ücret alacağının hüküm altına alınması da hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.