Esas No: 2016/12072
Karar No: 2020/5210
Karar Tarihi: 07.12.2020
Danıştay 4. Daire 2016/12072 Esas 2020/5210 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12072
Karar No : 2020/5210
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Mühendislik İnşaat Turizm İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2011 yılı hesaplarının incelenmesi neticesinde düzenlenen 2011/12. dönemi devreden kdv tutarının değişmesi sebebiyle 2012/8 ve 12. dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanunun 355/1-1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporu içeriğinde bahsedilen ve söz konusu raporda dava konusu dönemlere dayanak alınan … ve … nolu vergi inceleme raporlarının ihbarnameye ekli halde davacıya tebliğ edilmemiş olduğu, bu durumun Anayasa’nın yukarıda hükmüne yer verilen 36.maddesiyle güvence altına alınan hak arama özgürlüğü ile bağdaşmayan, esasa etkili ve ihbarnameyi hükümsüz kılacak nitelikte bir usul hatası oluşturduğu, dolayısıyla cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk, kesilen özel usulsüzlük cezasında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının 2011 yılına ilişkin hesap ve işlemlerinin sahte belge kullanımı yönünden incelenmesi neticesinde hakkında vergi inceleme raporu düzenlenerek tarhiyatların yapıldığı, 2011/12 döneminden 2012/1 ve takip eden dönemlere devreden kdv'nin değişmesi nedeniyle vergi inceleme raporuna istinaden gerekli tarhiyatların yapıldığı, dava konusu tarhiyatların yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun, 34. maddesinde yer alan hükme göre, vergi ihbarnamesi, idarenin tarh ettiği vergiyi, ceza ihbarnamesi ise, 366. maddesinin birinci fıkrasında yer verildiği gibi, 365. madde uyarınca kesilen cezayı ilgililere duyuran bildirimlerdir. Tarh edilmiş olan vergi veya kesilmiş cezaya ilişkin ihbarnamelerde yer alması gereken hususlar adı geçen Kanunun 35. maddesinin birinci fıkrasında on iki bentte ve takdir komisyonunun kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re'sen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer suretinin ihbarnameye ekleneceği maddenin son fıkrasında belirtilmiş olup, bu unsurlardan herhangi birinin eksik veya yanlış yazılmasının ihbarnamenin hukuksal değerini yitirmesine yol açmayacağı "Hatalı Tebliğler" başlıklı 108. maddesinde düzenlenmiş ve ihbarnamelerde sadece mükellefin adının, verginin nev'inin veya miktarının ve vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olmasının veya ihbarnamenin görevli bir makam tarafından düzenlenmemiş olmasının ihbarnameyi hükümsüz kılacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerine göre, 213 sayılı Kanunun 35. maddesi uyarınca ihbarnameye eklenecek unsurlar arasında sayılmayan vergi inceleme raporunun tebliğ edilmemesi ihbarnamelerin hukuksal değerini yitirmesine yol açmayacak, Kanunun 108. maddesi kapsamında hatalı tebliğ olarak da değerlendirilemeyecektir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına tarh edilen dava konusu cezalı vergilere ilişkin ihbarnamelerin tebliğ edildiği ancak dayanağı vergi inceleme raporunun tebliğ edilmediği, Vergi Mahkemesince bu durumun esasa etkili ve ihbarnameyi hükümsüz kılacak nitelikte bir usul hatası oluşturduğu gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına dayanak alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar raporun ihbarnameye eklenerek davacıya tebliğ edilmediği belirtilmiş ise de; anılan raporun davalı idarenin savunma dilekçesi ekinde mevcut olduğu ve dava konusu cezalı vergilere ilişkin ihbarnamelerin tebellüğünden itibaren dava açma süresi içinde Vergi Mahkemesinde vergilendirme işlemine karşı dava açılıp uyuşmazlık yargı mercine taşınarak idarenin tüm iddia ve işlemlerine karşı itiraz etme imkanının elde edildiği görülmektedir.
Bu durumda, işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken tarhiyatı kaldıran Mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.