Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/7068 Esas 2010/8177 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/7068
Karar No: 2010/8177
Karar Tarihi: 14.07.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/7068 Esas 2010/8177 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/7068 E.  ,  2010/8177 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MİLAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/03/2010
    NUMARASI : 2009/21-2010/103

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, murisi M.Z."e ait 122 ada 1 sayılı parselin sınırına komşu parsel maliki davalının yaptırdığı tuvaletten sızıntı olduğunu, ayrıca davalıya ait ahır nedeni ile pis kokulara ve hayvan gürültüsüne maruz kaldığını ileri sürerek, komşuluk hukukuna aykırı elatmanın önlenmesine, tuvalet ve ahırın yıkımına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, görev itirazında bulunmuş; ayrıca, tuvalet ve ahırın dedesinden kaldığını, bu yerleri kullanmadığını, köyde herkesin hayvan beslediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, keşfen saptanan komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle tuvalet çukurunun kapatılmasına ve diğer yönlerden de bilirkişinin belirlediği önlemlerin alınmasına karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan sataşmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Davacı, davalının komşuluk hukukuna aykırı davranışları nedeniyle eldeki davayı açmış; davalı ise başta görev itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve bilirkişi tarafından keşfen belirlenen önlemlere karar verilmiş; davalının görev itirazı üzerinde durulmamıştır.
    Bilindiği üzere, görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden (res"en) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır.
    Diğer taraftan, HUMK."nun 7/son maddesi “Bir dava, asliye mahkemesinde hükme bağlandıktan sonra, davanın sulh mahkemesinin görevi içinde olduğu ileri sürülerek üst mahkemede itirazda bulunulamaz.” hükmünü içermekte ise de, bu hüküm, ilk derece yargılaması sırasında karar verilene kadar görev itirazında bulunulmaması hali için geçerlidir. Somut olayda, karar verilmeden önce davalı görev itirazında bulunduğuna göre; anılan hükmün, görev itirazının temyiz aşamasında incelenmesine engel teşkil edeceği söylenemez.
    Hal böyle olunca, keşfen belirlenen önlemlerin maliyeti yanında, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle davacının bir zararının oluşup oluşmadığının da saptanması ve varsa bu zararın da dava değerinin hesaplanmasında dikkate alınması suretiyle öncelikle görev itirazının değerlendirilmesi gerekirken, değinilen husus göz ardı edilip esas hakkında karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, yerel mahkeme kararının HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.