Esas No: 2016/1312
Karar No: 2020/12230
Karar Tarihi: 07.12.2020
Danıştay 6. Daire 2016/1312 Esas 2020/12230 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/1312
Karar No : 2020/12230
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Hazineye ait, Kilis ili, … Mahallesi, … pafta, … ada, …,… ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon imar planlarının kabulüne ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, taşınmazların 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında kentsel konut alanında, uyuşmazlık konusu imar planlarında ise park alanında kaldığı, ölçekler arası tutarlılığın sağlandığı, taşınmazın batısında yer alan kuru dere yatağı aksında kuzey-güney doğrultulu ve tüm kentliye hitap edebilecek nitelikte üst ölçekli bir açık yeşil alan koridorunun öngörüldüğü, dava konusu taşınmazların içinde yer aldığı park alanının, kuzey-güney doğrultulu öngörülen açık yeşil alan koridoru ile bütünlük gösterdiği ve tüm kentliye servis sağlayacak üst ölçekli yeşil alan niteliği taşıdığı, 40 metre enkesitli yol aksının kuzeyinde eğitim ve sağlık tesisleri ile bir odak olmasının öngörüldüğü, bu donatıların, konut alanları, diğer donatılar ve açık yeşil alan koridorları ile de ilişkilendirildiği, dava konusu planlarda şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu plan değişikliği ile hazinenin zararına sebebiyet verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, davacı Kilis Defterdarlığı yerine Kilis Valiliğinin (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) davacı olarak alınması suretiyle gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Hazineye ait, Kilis ili, … Mahallesi, … pafta, … ada, …,… ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon imar planlarının kabulüne ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun "Mekânsal planlama kademeleri" başlıklı 6. maddesinde, planların kapsadıkları alan ve amaçları açısından "Bölge Planları" ve "İmar Planları", imar planlarının ise "Nazım İmar Planları" ve "Uygulama İmar Planları" olarak hazırlanacağı hükme bağlanmış, 8. maddesinde ise, planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında uyulacak esaslar belirlenerek, imar planlarının, nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geleceği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak." büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca çevre düzeni planı, işlem tarihinde yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde, konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentsel - kırsal yapı ve gelişme ile doğal ve kültürel değerler arasında koruma-kullanma dengesini sağlayan ve arazi kullanım kararlarını belirleyen yönetsel, mekansal ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde, varsa bölge planı kararlarına uygun olarak yapılan, idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen, 1/25.000, 1/50.000, 1/100.000 veya 1/200.000 ölçekte hazırlanan, plan notları ve raporuyla bir bütün olan planlar olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 7. maddesinde çevre düzeni planı ilke, esas ve kararlarına aykırı imar planı yapılamayacağı belirtilmek suretiyle en üst zorunlu referans noktası olarak çevre düzeni planı gösterilmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da, değişik kararlarında çevre düzeni planlarını esas alan bir yaklaşım geliştirerek; planlar arasındaki hiyerarşi kapsamında bir bölgede çevre düzeni planı varsa, o bölgede yapılacak olan imar planlarının (nazım imar planı ve uygulama imar planı) bu plana uygun olması ve yine çevre düzeni planına uygun yapılan nazım imar planından sonra yapılacak olan uygulama imar planının da üst ölçekli planlara uygun yapılması gerektiğini belirterek çevre düzeni planlarının nazım ve uygulama imar planları bakımından bağlayıcı niteliğini ortaya koymuştur.
Bu nedenle taşınmazla ilgili bölgede 1/25.000, 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı bulunması halinde alt ölçekli nazım imar planlarının ve bu doğrultuda hazırlanacak olan uygulama imar planlarının imar hukuku ve planlama ilkeleri uyarınca ve plan hiyerarşisi gereği üst ölçekli çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanması gerekmektedir.
Diğer taraftan, "çevre düzeni planı" tanımının temel ve ortak özelliği, büyük ölçekli olması, temel coğrafi verilere işaret etmesi ve arazi kullanım kararlarını ölçeğine uygun biçimde genel arazi kullanımı şeklinde göstermesidir. Geniş alanları düzenleyen bir plan olma durumu dikkate alındığında da tüm kentliye hitap eder nitelikteki arazi kullanımlarının bu planda gösterilmesi gerektiği kanaatine varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu planlarda taşınmazların batısında yer alan kuru dere yatağı aksında kuzey-güney doğrultulu ve tüm kentliye hitap edebilecek nitelikte üst ölçekli bir açık yeşil alan koridorunun öngörüldüğü, dava konusu taşınmazların içinde yer aldığı park alanının ise bu açık yeşil alan koridoru ile bütünlük gösterdiği, tüm kentliye hizmet edecek boyuttaki bu alanın 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında yeşil alan olarak belirlenmesi gerekmekteyken kentsel konut alanı olarak öngörüldüğü, çevre düzeni planında kentsel konut alanında kalan dava konusu taşınmaza 1/5000 ölçekli nazım imar planında park ve dinlenme alanı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise park alanı kullanım kararı getirilmesinin planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Öte yandan Dairemizin 06/07/2020 tarihli ara kararıyla, üst ölçekli imar planlarında dava konusu plan değişikliklerinden sonra değişiklik yapılmış ise buna ilişkin bilgi ve belgelerin davalı idareden istenilmesi üzerine, idarece 2017 tarihli 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı paftası ile plan notları gönderilmiş ancak yukarıda bahsi geçen üst ölçekli 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının yürürlükten kaldırılıp kaldırılmadığına ilişkin bir bilgi sunulmamıştır.
Bu durumda İdare Mahkemesince öncelikle üst ölçekli 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının yürürlükte olup olmadığı araştırılarak yürürlükte olan üst ölçekli planların ve taşınmazın bu planlardaki fonksiyonunun tespit edilmesi ve yukarıda yer verilen açıklamalar dahilinde yeniden inceleme ve değerledirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 07/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.