19. Hukuk Dairesi 2016/19087 E. , 2018/3444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında dava dışı... Ltd. Şti"nin borcu ile ilgili olarak vefa hakkı anlaşması yapıldığını, buna göre ... ..."deki banka lehine ipotekli dava konusu taşınmazın davalı bankaya devredildiğini, taşınmazın daha sonra yine dava dışı ..."e 2.100.000,00 TL bedelle satıldığını, vefa hakkı satış bedeli ile fiili satış bedeli arasındaki 138.000,00 TL"nin müvekkiline verilmesi gerektiğini ancak davalı bankanın bir takım masraflardan söz ederek bundan kesinti yapacağını bildirdiğini, daha sonra da herhangi bir ödeme yapmadığını, icra takibine başlandığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı banka ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında kredi sözleşmesi bulunduğunu, davacıya ait taşınmaza bu borçtan dolayı ipotek tesis edildiğini, hesabın katından sonra yapılan teklif üzerine ..."ya ait taşınmazın davalı bankaya devredildiğini, şifahen vefa hakkı tanındığını ancak bu hakkın davacıya değil dava dışı Depo şirketine tanınmış olduğunu, taşınmazın daha sonra 25/02/2014 tarihinde ..."e satıldığını ve borçlu şirketin borcuna mahsup edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında her ne kadar fiili bir geri alım anlaşması bulunmakta ise de hukuki anlamda geçerli bir geri alım sözleşmesinin olmadığı, geri alım sözleşmesinin resmi şekilde yapılması zorunluluğunun olduğu, bunun bir geçerlilik şartı olduğu, taşınmazın davalı bankanın mülkiyetine geçtiği ve kural olarak davacı borcundan daha yüksek bir bedelle satılsa dahi aradaki farkın davacıya iade edilmemesi gerektiği, devrin dava dışı şirketin borcuna mahsuben yapıldığı, davacının hem kefil olarak hem de ipotek veren olarak sorumlu olduğu tutarların dava dışı borçlunun borcundan yüksek olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, aşağıdaki bent dışında kalan davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dosya içerisinde bulunan belgeler arasında davalı bankanın yetkili temsilcisinden davacıya hitaben yazılan 04/03/2014 saat 16:43 tarihli mail içeriğinden davalı bankanın taraflar arasındaki ilişki sonucu davacıya 85.543,60 TL ödeme yapmayı önerdiği ve davacı tarafın da daha sonra 06/03/2014 saat 09:50 de gönderdiği cevabi mailde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak bu miktarı kabul ettiğine göre davalının 85.543,60 TL"den sorumlu olduğunun kabulü gerekirken davanın tümüyle reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdiren 1.350,00 TL hükmedilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.