20. Hukuk Dairesi 2016/10557 E. , 2019/1352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalılar adına kayıtlı olan Duraliler (...) mahallesi eski 2718 sayılı 4035 m² yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 20409 ada 22 parsel sayısı ve 4036,12 m² yüzölçümüyle yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilerek 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 02.09.2010 ilâ 01.10.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda çekişmeli parselin tamamının orman tahdidi içinde bırakıldığı iddiasıyla, tesbitin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Davacı idare yargılama aşamasında, Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 2008/421 Esas - 2008/508 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiğini ve ilamın 15.09.2009 tarihinde kesinleştiğini iddia etmiştir.
Mahkemece, çekişmeli parselin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tabi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli parselin 4036,12 m² yüzölçümü ile tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, Orman Yönetimi yararına orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline ilişkin kararın kesinleştiğinden mülkiyet konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/01/2014 gün ve 2013/9688-2014/487 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında sair hususların incelenmediği belirtilerek özetle; “...yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğu”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uygulanmasına ilişkin itirazları yönünden davasının reddine, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, eski 2718 parselin 3402 sayılı Kanunun 22/A maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanağındaki gibi 20409 ada 22 parsel sayısında ve
yüzölçümünde tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkemeye başvurulması durumunda görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine
04/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.